HTS kaydı GSM numaralarının geçmişe yönelik arayan, aranan, arama zamanı, arama süresi, arama yeri ve sinyal alınan baz istasyonları verilerini içeren raporlardır. HTS’nin açılımı “Historical Traffic Search”dür. Bir GSM hattı ya da sabit hat operatörü ve bunlar arasındaki görüşmelere dair dökümlerin de yani iletişimin tespitleri (HTS) de BTK’dan talep edilebilmektedir. BTK (Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun temel amacı elektronik haberleşme sektöründe düzenleme ve denetleme görevlerini icra etmektir. Bu bağlamda hangi GSM hattının ya da sabit hattın hangi firmaya ait olduğunun veya daha sonra taşındığının ve nihai olarak hangi operatöre kayıtlı olduğunun tespiti mümkündür.
HTS kaydı sorgulaması yapılacak GSM hattı müştekiye ait ise, müştekinin buna rıza gösterdiğine dair ifadesindeki bir ibare ya da ek ifadesi veya bunlar mümkün değil veya uzun sürecek ise soruşturma savcısının müştekinin iletişiminin tespitine rıza gösterdiğine dair müşteki ile yapmış olduğu telefon görüşmesine dair tüm ayrıntıları içerir tutanakla beraber bu hatta dair ilgili zaman aralığına ait görüşme dökümleri, CMK’nın 135.maddesi uyarınca iletişimin tespiti kapsamında kaldığından, ancak bu hattın sahibi belirlendikten sonra Sulh Ceza Hakimliği kararı ile birlikte BTK’dan talep edilebilecektir.
HTS Kaydı Nedir?
HTS (Historical Traffic Sources) raporları, şüpheli veya sanığın genellikle 5 senelik olmak üzere geçmişte yapmış oldukları iletişim kayıtlarını içermektedir. HTS verileri, iletişimin içeriğine dokunulmadan, kişinin kimle, nerede, ne zaman, ne kadar süreyle iletişime geçtiğine yönelik bilgiler içermektedir. Ancak bu deliller belirti delili olup, başka delil olmaksızın tek başına hüküm kurmaya yeterli delil vasfına haiz değildir. HTS kayıtlarının, tanık, sanık beyanı, görüntü kayıtları ve bunlara benzer diğer kayıtlar ile desteklenmesi gerekmektedir.
HTS kayıtları cep telefonu numarası veya hattın kullanıldığı telefonun imei numarası ile talepte bulunulabilir. HTS tablolarının içerisinde giden arama-gelen arama, mesaj alma-mesaj atma, baz konum verileri gibi kayıtlar bulunmaktadır. HTS’de mevcut olan bir diğer kayıt ise internet kullanım kayıtlarıdır. İnternet kullanımı hakkındaki kayıtlar iki farklı türe ayrılmaktadır. GPRS ve CGNAT kayıtları. GPRS kaydı, HTS talep edilen numaraya ait IP adresi, bu Internet kayıtlarına ait başlangıç ve bitiş zaman dilimini içermektedir. CGNAT (Carrier Grade NAT) kaydı, tek bir IP adresi üzerinden birden fazla kişinin internete çıkışını sağlayan bir yapılanmadır. GSM numaraları üzerinden internet üzerinde yapılan kayıtları içermektedir. CGNAT kayıtlarının usulünce alınması ve dava dosyasındaki diğer bilgiler ile uyuşması halinde dosya kapsamında ikincil delil olarak adlandırılabilir.
HTS Kaydı Nasıl Alınır?
Hattın müştekiye ait olması durumunda, müştekinin buna rıza gösterdiğine dair ifadesindeki bir ibare ya da ek ifadesi veya bunlar mümkün değil veya uzun sürecek ise soruşturma savcısının müştekinin iletişiminin tespitine rıza gösterdiğine dair müşteki ile yapmış olduğu telefon görüşmesine dair tüm ayrıntıları içerir tutanakla beraber bu hatta dair ilgili zaman aralığına ait görüşme dökümleri sulh ceza hakimliği kararınca BTK’dan talep edilebilir. Şüphelinin telekomünikasyon yoluyla kurduğu iletişimlere ilişkin HTS kaydının alınmasına karar verilmesi için sulh ceza hakimliğine hitaben talep yazısı tanzim edilir. Bu yazıda;
- Soruşturma numarası,
- Soruşturma konusu suç ve bu suça ilişkin somut delillere dayalı kuvvetli şüphe sebeplerinin neler olduğu,
- Başka suretle delil elde edilmesi imkanı bulunmadığına dair hakkındaki açıklama,
- İlgili bilgi ve belgelerin izahı, hattın veya iletişim aracının sahibi ve biliniyorsa kullanıcısı,
- Şüphelinin açık kimliği,
- İletişim aracının türü ile numarası veya iletişim bağlantısının tespitine imkan veren kodu,
- Tedbirin türü ve kapsamı,
- Talep tarihi ve saati,
- Cumhuriyet savcısının imzası
yer alması gerekmektedir. Gecikmesinde sakınca bulunan hal sebebi ile cumhuriyet savcısı tarafından verilen HTS kaydı tespiti kararında ve bu karara ilişkin onama talebinde de aynı unsurlar bulunması gerekmektedir.
HTS Kayıtları Kaç Yıllık Verileri İçermektedir?
HTS Kayılarının BTK’dan talep edilmesi ile birlikte gelecek olan HTS kayıt aralığı genellikle maksimum 5 yıl olmaktadır. Bunun nedeni GSM operatörlerinin HTS kaydı saklamakla yükümlü oldukları sürecin geriye dönük olarak 5 yıl olmasından kaynaklanmaktadır. Mahkemelerin talep ettikleri HTS kayıtlarına ilişkin olarak bir zaman aralığı belirtmeleri raporların çıkış sürecini hızlandırmaktadır çünkü bu durum veri analizini kolaylaştıracaktır. Çok nadir olmakla birlikte bazen 5 yıldan da eski HTS kayıtları mahkeme dosyalarına sunulabilmektedir. Bunlarla beraber mahkemece bizzat operatörlerden de HTS kayı talebinde bulunulabilir ve hatta bu kayıtlara bizzat mahkemece el koyulabilmektedir. Operatörlerin mahkemece verilen bu kararlara karşı koyma hakkı mevcut olmayıp yasal prosedür süreçlerine uymaları gerekmektedir.
Türk hukuk sisteminde HTS kayıtları bir nevi yan delil hükmündedir. Şöyle ki, tek başına hüküm kurulmasına yetmezken başka delillerin varlığı halinde HTS kayıtları da hüküm kurulurken delil niteliği taşıyacaktır. HTS kayıtları yetkili makamlarca BTK veya operatör şirketlerinden talep edilerek dosyaya kazandırılır. Suç işlendiği şüphesinin varlığı halinde, bu şüphelerin somut bir şekilde ortaya konulmasında HTS kayıtları önemlidir.
HTS kayıtları ancak ve ancak yasal prosedürler çerçevesinde alınabilmektedir. Bunun dışında yasal prosedürler işlenmeden alınan veriler hukuka aykırı bir şekilde elde edilmiş veri olacaktır. HTS kayıtları belirti delili niteliği taşımaktadır. Bu hususta Anayasa Mahkemesi’nin 2020/16168 başvuru numaralı dosyasında “Ankesörlü/kontörlü sabit hatlar üzerinden aranarak başvurucuyla telekomünikasyon yoluyla ve örgütsel haberleşme amacıyla iletişim kurulduğuna dair teknik analizlere konu edilen HTS kayıtlarının mahkûmiyet kararında tek veya belirleyici delil olarak kullanılması sonucunda açık bir keyfilik nedeniyle yargılamanın hakkaniyetinin temelden sarsılmadığı ve adil yargılanma hakkı kapsamındaki usule ilişkin güvencelerin anlamsız hâle geldiği çok istisnai bir durumun bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.” denilmektedir.
Boşanma Davalarında HTS Kayıtlarının Delil Niteliği
Boşanma davalarında HTS kayıtlarının önemi büyüktür. Özellikle sadakatsizlik ve zina sebepleri ile açılan boşanma davalarında HTS kayıtları sıklıkla delil olarak öne sürülmektedir. HTS kayıtlarının boşanma davalarında ki önemine dair Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 24.10.2016 tarihli 3734/13994 numaralı kararında;
“…davalı – karşı davacı erkek, dava dilekçesinde; sadakate aykırı davranış vakıasına ve bunu ispat yönünden ise tanı beyanları yanı sıra, davacı-karşı davalı kadın adına kayıtlı telefon görüşmeleri dökümlerine de delil olarak dayanmış ve bu telefon görüşmelerinin kayıtlarının getirtilmesini istemiştir. Mahkemece, bu delil toplanmadan, nihai hüküm kurulmuştur. Taraflara dayandıkları olgu ve vakıaları kanıtlama konusunda imkân tanınması “adil yargılama hakkını” içeren hukuki dinlenilme hakkının bir gereğidir. Mahkemece, davacı- karşı davalı kadına ait telefon dökümleri getirtilmek suretiyle diğer tüm delillerin birlikte değerlendirmesi ve sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı hüküm kurulması doğru görülmemiştir…”
Denilerek dosya ile alakalı olarak HTS kayıtlarının dosyaya kazandırılmadan bir karar verilmesini hukuka uygun bulmamaktadır.
Yine Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nce verilen 17.03.2016 tarih ve 2015-17255/5338 numaralı kararında; “…davacı-karşı davalı kadının delil olarak bildirdiği ve getirilen telefon görüşme kaydına göre; davalı-karşı davacı erkeğin, karşı davanın açılmasından önceki altı aylık dönem içinde bir başka kadınla değişik tarihlerde yüzlerce, telefon görüşmeleri gerçekleştirdiği görülmektedir. Davalı-karşı davacı erkek bu görüşmeleri arkadaşı….’un yaptığını savunmuştur. …tanık olarak alınan beyanında “telefonun şarjı bittiği dönemlerde davalı-karşı davacı erkeğin telefonundan kız arkadaşını aradığını” beyan etmiştir. Yukarıda açıklanan sayı ve süreyle ve günün her saatinde yapılan telefon görüşmesinin şarjı biten arkadaşı tarafından yapıldığının savunulması, olağan yaşam tecrübesine göre normal kabul edilemez. Eşinin bir başka kadınla bu kadar sık ve uzun süreli görüşmesini öğrenen kadının, eşi hakkındaki güveninin sarsılması beklenen bir davranıştır. O halde; mahkemece davalı-karşı davacı erkeğin güven sarsıcı davranış içine girdiği sabit kabul edilmelidir. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan bırakmayacak nitelikte geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı- karşı davalı kadın boşanma davası açmakta haklıdır…”