Hasar tespit işlemleri, meydana gelen doğal afetler sonucunda yapıların almış oldukları hasarların uzman kişilerce tespit edilmesidir. Doğal afet sonrasında özellikle yapı sahiplerinin ya da yapılardan yararlanan kişilere yapılacak yardımlarda esas alınması sebebiyle önem taşır. Binanın dayanıklılık bakımından tespitine ilişkin değildir. Temel amacı binanın hasara sebebiyet veren afetin öncesi durumu ve sonrasındaki durumunun arasındaki farkları tespit etmektir. Yapıların aldıkları hasarlara göre hasar çeşitleri sınıflandırılmıştır. Bunlar;
- Hasarsız Binalar
- Az Hasarlı Binalar
- Orta Hasarlı Binalar
- Ağır Hasarlı Binalar
- Acil Yıkılacak Binalar
Hasar tespit işlemleri, aynı zamanda doğal afet sonrasında yapıya uygulanacak işlemleri belirleme bakımından da önem arz etmektedir. Şehir merkezlerinde, il afet ve acil durum müdürlükleri ile çevre ve şehircilik il müdürlüklerine başvuru yapılarak yapıların hasar durum tespitlerinin yapılması talep edilebilmektedir. Yapılacak tespit işlemleri acil durumlarda yapılacak olan ilk inceleme işlemleri niteliğindedir. Özellikle ağır hasarlı yapıların can güvenliği hususunda oldukça büyük tehlikeler arz edebileceği göz önüne alındığında hayati önem taşımaktadır.
Hasar Tespit Çalışması Nedir?
Hasar tespit işlemleri; sel, deprem, fırtına ve orman yangını gibi birçok afet sonrasında yapılarda oluşan hasarların belirlenmesidir. Ülkemizin özellikle fay hattı üzerinde olması göz önüne alındığında ülkemiz açısından önemli bir husus olarak görülmktedir. Özellikle kayıpları tüm ülkede büyük ölçüde hissedilmiş olan Elazığ depreminden sonra da ülkemizde bu alanda çeşitli çalışmalar yapılmıştır.
Hasar tespit işlemleri, yapının iç ve dış cepheleri olmak üzere iki ayrı noktada teknik incelemelerden oluşmaktadır. Özellikle binanın dış gözlemi, deprem alanındaki can güvenliğinin sağlanması bakımından da büyük önem taşımaktadır. Hasar tespit işlemleri sırasında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yayınlamış olan genelgelerde yer alan formlardan büyük ölçüde yararlanılmaktadır.
Halk arasında, hasar tespit işlemleri ve risk tespit işlemlerinin aynı işlemler olduğunun düşünülmesine dair büyük bir yanılgı bulunmaktadır. Hasar tespit işlemleri, doğal afetin yaşanmasından sonra yapıda meydana gelen hasar durumunun tutanak altına alınmasıdır. Ancak riskli yapı tespitinde hasarın meydana gelmesine gerek yoktur. Yapının bulunduğu konum itibariyle afet riski altında olması durumunda da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan talep edilmesi halinde yapılabilmektedir.
Hasar Tespit Çalışması Kim Tarafından Yapılır?
Hasar tespit çalışmaları hususunda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkilendirilmiştir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bünyesinde bulunan Yapı İşleri Genel Müdürlüğü tarafından hasar tespit ekipleri yoluyla gerçekleştirilmektedir. Bu ekipler mühendis ve mimarlardan oluşmaktadır. Aynı zamanda bu heyetler özellikle yapılarda meydana gelen hasarlar konusunda çeşitli eğitimler almış görevliler arasından seçilmektedir.
Görevlendirilen kişiler aynı zamanda hasar tespitinin yapıldığı yapıya göre de değişkenlik göstermektedir. Görevliler yapının, yapı stoğunda, yapım teknolojisi anlamında farklılık veya özellik arz eden binalar için konusunda uzman kişiler arasından seçilmektedir. Ayrıca alınacak güvenlik önlemleri bakımından hasar tespit raporlarının alanında uzman kişilerce seçilmesi hayati önem taşımaktadır.
Hasar Çeşitleri Nelerdir?
Doğal afet sonrasında yapıların kullanılabilme durumları, aldıkları hasar çeşitlerine göre belirlenmektedir. Bu hasar çeşitleri Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından belirlenmiştir. Belirlenen hasar çeşitleri;
- Hasarsız Binalar: Deprem nedeniyle herhangi bir hasar meydana gelmeyen binadır. Depremden önce oluşan binadaki hasarlar ve kusurlar değerlendirilmez. Binanın kullanılmasında bir sakınca yoktur.
- Az Hasarlı Binalar: Deprem nedeniyle binanın boyasında, sıvalarında ve duvarlarında oluşan ince çatlaklar ile duvarlardan düşen sıvaların olduğu binalardır. Depremden önce oluşan binadaki hasarlar ve kusurlar değerlendirilmez. Kat maliklerinin onarım yaptırması gerekebilmektedir. Binanın kullanılmasında bir sakınca yoktur.
- Orta Hasarlı Binalar: Deprem nedeniyle binanın duvarlarındaki yarıklar ile taşıyıcı elemanlardaki ince çatlakların olduğu binalardır. Depremden önce oluşan binadaki hasarlar ve kusurlar değerlendirilmez. “Orta” hasarlı yapıda taşıma gücündeki azalma giderilmeden, yapı onarılmadan ya da güçlendirilmeden yapı kullanılmamalıdır. Eşyaların tahliyesi gerçekleştirilebilir. 1 yıl içerisinde güçlendirme projelerinin hazırlanması ve güçlendirme işlerinin tamamlanması gerekir. Aksi takdirde binanın yıkılması gerekmektedir.
- Ağır Hasarlı Binalar: Deprem nedeniyle binanın taşıyıcı elemanlarındaki geniş ve yaygın kesme kırılmalarının / ayrılmaların olduğu binalardır. “Ağır” hasarlı yapıların onarılmaz taşıma gücü kaybı ve geri (dayanım ve ekonomik açısından) alınamaz hasarları olan binalar olarak tanımlanır.
- Acil Yıkılacak Binalar: Deprem nedeniyle binanın taşıyıcı elamanlarının büyük oranda kalıcı yer değiştirerek kısmen veya tamamen yıkıldığı binalardır. Hiçbir şekilde kullanılması mümkün olmayan bu binaların içine girilemez ve eşyaların tahliyesi gerçekleştirilemez. Binanın yıkımı için gün süre verilmektedir. Bu süre içinde itiraz edilebilir.
Hasar Tespit İşlemi Yapılması İçin Nereye Başvurulur?
Hasar tespit işlemleri, doğal afetin meydana geldiği yerlerde afetin genel hayata etkililik kararı alınması üzerine Çevre ve Şehircilik Bakanlığı taşra teşkilatı tarafından kendiliğinden yapılmaktadır. İlgili hususlar Afet ve Acil Durum Müdahale Hizmetleri Yönetmeliği’nde de ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Yönetmeliğin 25. maddesinin 4. fıkrasının d bendinde “Yapı stoğunda meydana gelen yaklaşık ön hasar boyutunu ivedilikle belirleyerek hasar tespit hizmetlerinin yapılmasına, yönelik koordinasyondan sorumludur.” denilerek afet bölgelerinde çevre ve şehircilik bakanlığı tarafından hasar tespit işlemlerinin yönetilmesi hususu hüküm altına alınmıştır.
Özellikle kaos ortamının yoğun olduğu afet bölgelerinde hasar tespit işlemlerinin sekteye uğraması gibi durumlar yaşanabilmektedir. Bu durumlarda yapı sahiplerinin ilgili işlemlerin yapılması konusunda başvuru yapılması gerekebilir. Bu gibi durumlarda ise yapı sahipleri, şehir merkezlerinde, il afet ve acil durum müdürlükleri ile çevre ve şehircilik il müdürlüklerine doğrudan başvuru yapılabileceği gibi, ilçe, belde ve köylerde kaymakamlıklara da dilekçe ile başvurabilmektedir. Bu talepler, halihazırda yapılıp ilan edilen hasar tespit ilan tarihinden itibaren 30 gün içinde yapılmalıdır. Aksi takdirde doğacak mağduriyetler idari yargı yoluyla giderilebilmektedir.
Yapılan Hasar Tespiti Nereden Sorgulanır?
Halihazırda idare tarafından yapılan hasar tespit işlemleri hasar tespit raporları ile kayıt altında tutulmaktadır. Bu raporlara Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın internet sitesinden ulaşılabilmektedir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı üzerinden yapılacak sorgulamalar, hasartespit.csb.gov.tr adresi üzerinden yapılmaktadır. Bu sorgulamalar sırasında aynı zamanda vatandaşlara yapılarının aldıkları hasar çeşitlerine göre bilgi de verilmektedir.
Vatandaşlar sorgulamayı yapı sahipleri olarak kendi e devlet hesapları üzerinden de ulaşabilmektedirler. Özellikle depremin etkili olduğu 11 ilde yapı sahibi olan kişiler tarafından hasar tespit işlemlerinin takibi önem taşımaktadır. Zira hasar tespit işlemleri, afetten sonra yapının durumuna ilişkin önemli bilgiler taşımaktadır. Afetin sonrasında yaşanabilecek mağduriyetler ve kanuni olarak kazanılacak haklar açısından esas teşkil etmektedir. Ayrıca, deprem sonrası kişilere yapılacak yardımlar bakımından da önemli belirlemeleri ihtiva etmektedir.
Hasar Tespit İşlemine İtiraz Edilebilir mi?
Hasar tespit raporları, doğal afet sonrasında ortaya çıkabilecek zararların tazmini konusunda önem taşımaktadır. Bu sebeple kişilerin hatalı olarak tanzim edilmiş raporlara itiraz etmesi gerekmektedir. Hasar tespit raporları yukarıda da açıklandığı üzere vatandaşların sorgulamasına açık durumdadır. Kişilerin ilan tarihinden itibaren 30 gün içerisinde hatalı olarak düzenlenen hasar tespit raporlarına itiraz etmesi gerekmektedir.
İtiraz edilmemesi durumunda raporlar kesinleşmektedir. İtiraz edilmediği durumlarda binanın yıkılması söz konusu olabileceğinden özellikle hasar tespit işlemlerinin takibi önem taşımaktadır. Kesinleşen raporlara ilişkin yalnızca idari dava yoluna gidilebilmektedir. Bu sebeple deprem bölgelerinde yaşayan vatandaşların sahip oldukları yapılar üzerinde yapılması planlanan hasar tespit işlemlerinin takibinin yapılması hayati önem taşımaktadır.
Hasar Tespit İşlemlerine Nasıl İtiraz Edilir?
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından düzenlenen hasar tespit raporları, 30 gün süreyle ilan sebebiyle askıda kalmaktadır. Bu ilan süresince vatandaşlar hasar tespit raporlarının hatalı olarak düzenlendiğini düşündükleri takdirde raporlara itiraz edebilmektedirler. Bu itiraz evre ve Şehircilik İl Müdürlüklerine doğrudan yapılabileceği gibi ilçe, belde ve köylerde Kaymakamlıklara da yapılabilmektedir.
İtiraz üzerine itiraz hasar tespit raporları düzenlenmektedir. Bu raporlar valilikçe görevlendirilecek farklı kişilerden oluşan ekipler tarafından yapılmaktadır. İtiraz hasar tespit raporları aynı usulle ilan edilmektedir. Düzenlenen itiraz hasar tespit raporları idari olarak kesindir. Bu raporlara karşı başvurulabilecek idari bir yol öngörülmemiştir. Bu raporlara karşı yalnızca idari dava yoluna gidilebilmektedir.