Evlat edinme davası; belirli koşullar ve usuller sağlandığı takdirde gerçekleştirilebilen ve evlat edinenle evlatlık arasında akdi soy bağı kuran bir aile hukuku kurumudur. Diğer bir ifadeyle evlatlık ilişkisi, genel olarak, evlat edinen ile evlatlık arasında mahkeme kararı ile kurulan yapay soybağını ifade etmek için kullanılan hukuki bir terimdir. Dolayısıyla, evlatlık ilişkisinin kurulması (evlat edinme), hukuk düzeninin yarattığı bir soybağı kurma yoludur. Evlat edinme davası Aile Mahkemesinde açılır. TMK, evlat edinme işlemini, Kanunun aradığı şartların yerine getirilmesi üzerine mahkeme kararı ile kurulan ve evlatlık ile evlat edinen arasında soybağını kuran bir hukuki ilişki şeklinde düzenlemiştir. Ülkemizde evlat edinme işlemleri;
- Türk Medeni Kanununun 305’den 320’ye kadar maddeleri,
- Çocukların Korunması ve Ülkelerarası Evlat Edinme Konusunda İşbirliğine Dair Sözleşmenin Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun,
- Küçüklerin Evlat Edinilmesinde Aracılık Faaliyetlerinin Yürütülmesine İlişkin Tüzük,
- Bu mevzuat ve işleyişe yönelik olarak hazırlanan genelge ve dağıtımlı yazılar kapsamında yürütülmektedir.
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’ne başvuru yapıldıktan sonra, başvuru sahibi/sahipleri resmi prosedüre ilişkin tüm belgelerini toplayıp kuruma sunmalıdır. Evlat edinme işlemi çocukların üstün yararının gözetilmesi nedeni ile Bakanlık tarafından hassasiyetle takip edilen ve yoğun prosedür gerektiren bir işlemdir. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğünce istenen evraklar tamamlandıktan sonra, Kurum gerekli denetlemeleri ve incelemeleri yapar. Akabinde, evlat edinme davası açılması gerekmektedir. Resmi prosedürler tamamlandıktan sonra, dava kolaylıkla çözümlenmektedir. Evlat edinme sürecinin yaklaşık bir yıl kadar süreceğini söylemek yanlış olmayacaktır. Bununla birlikte sürecin işleyişini sizin adınıza yakından takip edecek tecrübeli bir Aile Hukuku avukatı ile çalışmak, sürecin doğru ve minimum sürede tamamlanabilmesi adına oldukça önemlidir.
Evlat Edinme Nedir?
Evlat edinme, kanunda belirtilen tüm şartların varlığı halinde evlat edinilecek olan küçük veya ergin ile onu evlat edinmek isteyen kişi arasında, hakim kararıyla soybağının kurulmasıdır. Evlat edinme kurumu, Türk Medeni Kanunumuzun 305. ve 320. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Ancak Türk Medeni Kanunumuzun çeşitli diğer hükümlerinde de evlat edinmenin etki ve sonuçlarına dair düzenlemeler mevcuttur. (Örneğin: TMK 42. 129. 145. 282. 463. 500. maddeleri)
Evlat edinme davasına ilişkin yasal mevzuat, konuyu işleyen, evlat edinmeyi düşünen veya evlat edinilecek herkes için son derece önemlidir. Evlat edinme sürecinin ve bu sürecin kuruluşu, işleyişi ve sona ermesinin hukuki dayanakları:
- Anayasamız,
- Türk Medeni Kanunumuzun 305. maddesi ile 320. maddesi arasında yer alan kanun hükümleri ile evlat edinmeye atıf yapılan diğer ilgili hükümleri(TMK 42., 129., 282., 463., 500. maddeleri),
- Ülkemizin de taraf olduğu, Çocukların Korunması ve Ülkelerarası Evlat Edinme Konusunda İşbirliğine Dair Uluslararası Sözleşme ve 14.01.2004 tarihinde kabul edilip, 01.09.2004 tarihinde yürürlüğe girmiş olan, Çocukların Korunması ve Ülkelerarası Evlat Edinme Konusunda İşbirliğine Dair Sözleşmenin Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun,
- Küçüklerin Evlat Edinilmesinde Aracılık Faaliyetlerinin Yürütülmesine İlişkin Tüzük,
- Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan 01.08.2002 tarihli ve 145 sayılı Evlat Edinme Yönergesi ile ilgili ve yetkili kişiler veya kurumlarca yürürlüğe sokulan her türlü genelge, tüzük, yönerge vb.
Türk hukuk sisteminde ve yasal mevzuatta küçüğün ve erginlerin evlat edinilmesi birbirinden farklı hükümlere ve koşullara bağlanmıştır. Bu makalemizde önce evlat edinme ile ilgili genel olarak bilgi paylaşımında bulunacağız, sonrasında evlat edinme davasını işleyip, konuya dair örnek Yargıtay kararları eşliğinde inceleme yapacağız.
Evlat Edinme Yolları Nelerdir?
Evlat edinme süreci, içerisinde aynı zamanda resmi prosedürleri de barındırdığından evlat edinme sürecinin tamamlanması yoğunluğun bulunduğu şehirlerde daha uzun sürebilmektedir. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’ne başvuru yapıldıktan sonra, başvuru sahibi/sahipleri resmi prosedüre ilişkin tüm belgelerini toplayıp kuruma sunmalıdır.
Tüm bu belgeler tamamlandıktan sonra, Kurum gerekli denetlemeleri ve incelemeleri yapar. Akabinde, evlat edinme davası açılması gerekmektedir. Resmi prosedürler tamamlandıktan sonra, dava kolaylıkla çözümlenmektedir. Sürece ilişkin olarak ortalama 1 yıllık bir süreden bahsetmek mümkündür. Bununla birlikte sürecin işleyişini sizin adınıza yakından takip edecek tecrübeli bir Aile Hukuku avukatı ile çalışmak, sürecin doğru ve minimum sürede tamamlanabilmesi adına oldukça önemlidir.
- Korunma altındaki bir çocuğun evlat edinilmesi
- Kişilerarası anlaşma ile evlat edinme şeklindedir.
İkinci grupta yer alan evlat edinmelerde de başvuru koşulları aynen geçerlidir. Aile Mahkemesine, bulunmadığı durumlarda Asliye Hukuk Mahkemesine başvurulmalıdır. Türk Medeni Kanununun 316. maddesi gereği, ilgili mahkeme hakimince taraflar hakkında araştırma yapılması istenmektedir. Tarafların yurt içinde yaşaması halinde bu istek İl Sosyal Hizmetler Müdürlüklerince yerine getirilmektedir. Ancak, taraflardan birinin yurt dışında olması halinde, evlat edinecek ailenin öncelikle bulunduğu ülkenin yetkili birimine başvurması gerekmektedir. Yurt dışı bağlantılı işlemler Genel Müdürlükçe yürütülmektedir. Yapılan araştırmada oluşan kanaati bildirir rapor evlat edinme mevzuatı kapsamında hazırlanarak ilgili mahkeme hakiminin takdirine sunulmaktadır.
Evlat Edinme İşlemlerinde Sorumlu Birim Neresidir?
- Ülke içi evlat edinmelerde aracılık faaliyetleri “Aracı Kurum” yetkisi ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından yürütülür. (Türk Medeni Kanunun 320. Maddesi gereği hazırlanarak yürürlüğe giren Küçüklerin Evlât Edinilmesinde Aracılık Faaliyetlerinin Yürütülmesine İlişkin Tüzük)
- Ülkelerarası evlât edinme işlemleri “Merkezi Makam” yetkisi ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü Aile Yanında Destek Hizmetleri Dairesi Başkanlığı tarafından yürütülür.(Lahey Ülkelerarası Evlat Edinme Sözleşmesi gereği ülkelerarası evlat edinme işlemlerini yürütmekten sorumlu tek yetkili merkezi makam olarak) Bu kapsamda, Dış İşleri Bakanlığı tarafından, Lahey Uluslararası Özel Hukuk Daimi Bürosu’na yapılan bildirim ile Genel Müdürlüğümüz, ülkelerarası evlat edinme işlemlerinde Ülkemizin Merkezi Yetkili Makamı statüsünü kazanmıştır. Ülkelerarası evlat edinme işlemleri kabul eden veya menşei devlet merkezi makamları arasında işbirliği yapılarak gerçekleştirilir.
Evlat Edinme Başvuru Yeri ve Şekli
Evlat edinmek üzere başvurmak isteyenler:
- Yerleşim yeri Türkiye’de olan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları, yerleşim yerlerindeki İl Müdürlüklerine,
- Yerleşim yeri yurt dışında olan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları ile yabancı ülke vatandaşları, kabul eden Devletin merkezi makamına,
- Türkiye’de bir yıldan fazla süreyle oturma izni almış yabancı ülke vatandaşları, Merkezi Makama gönderilmek üzere bulundukları yerin İl Müdürlüğüne, yazılı başvuruda bulunurlar.
Evlat edinmek isteyenlerin şahsen ve yazılı olarak başvurmaları gerekir. Eşlerin evlat edinmek istemesi halinde başvuruda her ikisinin de birlikte bulunması gerekir. (Başvuruda bulunmak üzere gitmeden önce randevu alınmalıdır.)
Başvuru Sırasında Yapılacak İşlemler
Başvuranlara, evlat edinilecek küçüklerin özellikleri ile evlat edinmenin sosyal ve hukuki sonuçları hakkında sosyal çalışmacı tarafından bilgi verilir ve ilk görüşme formu birlikte doldurulur.
Evlât edinmek üzere başvuran kişi veya eşler, evlât edinme işlemlerine ilişkin tüm yükümlülükleri kabul ve taahhüt ederler. Evlat edinmek üzere başvurmaya karar vererek başvuranlardan hazırlanması istenilecek belgeler ile süreç hakkında daha ayrıntılı bilgiye Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın web sitesinden ulaşılabilir.
Evlat Edinme Başvuruların İncelenmesi
Evlat edinmek üzere başvuran kişi ve eşler;
- Belgeleri, başvuru tarihinden itibaren en geç iki ay içinde tamamlayıp sunarlar. Bu süre içinde belgeleri sunmayanların başvuruları işleme konulmaz.
- Belgelerin sunulduğu tarih ve saat sosyal inceleme ve küçüğün yerleştirilmesi sıralamasında esas alınır. (Ancak, korunmaya muhtaç olmayan küçüklerin evlât edinilmesi veya oluşmuş anne, baba ve küçük ilişkisinin bulunması ya da hısımlığın söz konusu olması durumlarında bu esasa bağlı kalınmaz.)
- Başvuru sahipleri belgelerin tesliminden itibaren en geç altı ay içinde yerleşim yerlerinde ziyaret edilerek haklarında sosyal inceleme başlatılır.
- (Başvuruların yoğun olduğu İl Müdürlüklerinde bu süre, altı ay daha uzatılabilir.)
- İncelemede karar vermeye yardımcı olacak her türlü belge talep edilir.
- Başvuru sahiplerinin ve varsa birlikte yaşadıkları başka kişilerin kişilik, eğitim, kültürel özellikleri, ekonomik güçleri, sağlık durumları, aile bireylerinin birbirleriyle ve çevreleri ile olan ilişkileri, küçükten beklentileri, evlât edinmeye bakış açıları, bakım, eğitme ve yetiştirme konularına yaklaşımları, evlât edinmek istedikleri küçüğün özellikleri, başvuru sahiplerinin veya varsa altsoylarının tavır ve düşünceleri değerlendirilir.
- Başvuru sahipleri ile en az beş görüşme gerçekleştirilir.
- Yapılan görüşmeler, incelemeler ve belgeler sonucu yapılan değerlendirme ile kapsamlı bir Sosyal İnceleme Raporu hazırlanarak kanaat bildirilir.
- Sosyal İnceleme Raporunda yer alan olumlu ya da olumsuz kanaat başvuru sahibine yazılı olarak bildirilir.
- Başvuru hakkında olumlu kanaat bildirilmesi halinde dosya sıraya alınır.
- Küçüğün yaşı, cinsiyeti, sağlık durumu, varsa kardeşi ile birlikte istenmesi gibi özellikler sıralamayı belirlemede dikkate alınır. Evlât edinilecek küçüğün, varsa kardeşi ile birlikte evlât edindirilmesine, bunun mümkün olmaması durumunda birbirlerine yakın yerleşim yerlerinde bulunan ve birbirleriyle görüştürebilecek kişi veya eşlerin yanına yerleştirilmelerine özen gösterilir. Kardeşi olan küçükleri birlikte evlât edinmek isteyenler için sıralamaya bağlı kalınmayabilir.
Küçüğün Yerleştirilmesi
- Küçük evlat edinecek kişi/eşlerin yanına “Evlat Edinme Öncesi Geçici Bakım Sözleşmesi” ile yerleştirilir.
- Geçici Bakım Sözleşmesi’nin imzalanmasından sonra, evlat edinilecek küçük, en az bir yıl süreyle bakım ve eğitimi için uygun görülen kişi veya eşlerin yanına yerleştirilir.
İzleme
Evlat edinme öncesi bir yıllık geçici bakım sürecinde mevzuata uygun olarak yerleştirilen küçük;
- Evlat edinecek kişi veya eşlerin küçüğü eğitme yeteneği, aile ilişkileri, sağlığı, küçükle olan ilişkilerindeki gelişmeler ile sosyal ve ekonomik koşullarındaki değişimler yönünden sosyal çalışmacılarca izlenir.
- Yapılan izlemeler sonucu üçer aylık dönemler halinde İzleme Raporları düzenlenir.
- Evlat edineceklerin altsoyu olması halinde düzenlenen İzleme Raporunda onların da küçük ile ilgili tavır ve düşünceleri değerlendirilir.
- Evlat edineceklerin küçüğe karşı tutum ve davranışları Kurum tarafından denetlenirken gerektiğinde danışmanlık ve rehberlik hizmeti de verilir.
Yerleştirme İşlemi Sonrası Küçüğün Yurt Dışına Çıkması
Evlat edinme davası öncesi bir yıllık geçici bakım sürecinde kişi/eşlerin, görev, tatil… gibi nedenlerle kısa süreli olarak il dışına çıkmak istemesi halinde;
- Yeterli bir zaman öncesinde il müdürlüğüne şahsen ve yazılı olarak başvuruda bulunulması gerekir.
- İl müdürlüğü tarafından mevzuat gereği olan işlemler tamamlanarak izin verilmesi sonrasında küçük evlat edineceklerle birlikte il dışına çıkabilir.
- Evlat edinme öncesi bir yıllık geçici bakım sürecinde kişi/eşlerin, görev, tatil… gibi nedenlerle kısa süreli olarak yurt dışına çıkmak istemesi halinde;
- Yeterli bir zaman öncesinde il müdürlüğüne şahsen ve yazılı olarak başvuruda bulunulması gerekir.
- İl müdürlüğü tarafından küçüğün yurt dışına çıkabilmesi için mevzuat gereği olan işlemler tamamlanır.
- İl müdürlüğü tarafından bu bilgi Merkezi Makam Yetkisi kapsamında işlem yapılmak üzere Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğüne iletilir.
- Küçüğün yurt dışı izlemelerinin yapılmasını gerektiren bir süre gidilen ülkede kalmasının söz konusu olduğu durumlarda Merkezi Makam tarafından da gidilen ülkenin merkezi makamı ile işbirliği yapılarak izleme sürdürülür, düzenlenen raporların gönderilmesi talep edilir.
- İzleme sürecinin başlatılması halinde evlat edinecek aile izlemelerin yapılması ve periyodik olarak düzenlenecek raporların gönderilmesinden sorumludur.
Gizlilik
Türk Medeni Kanunun 314. Maddesi “Evlat edinme ile ilgili kayıtlar, belgeler ve bilgiler mahkeme kararı olmadıkça veya evlatlık istemedikçe hiçbir şekilde açıklanamaz.” ile evlat edinme işlemlerinde gizlilik hüküm altına alınmıştır. Bir yıllık izleme süresi sonunda sosyal inceleme raporunu da içeren dosya bir ay içinde ilgili Mahkemeye evlat edinme davası açılmak üzere hazırlanır.
Ülkelerarası Evlat Edinme
Ülkelerarası kapsamda yer alan dosyalar Lahey Ülkelerarası Evlat Edinme Sözleşmesi gereği değerlendirilmektedir. Sözleşme gereği küçük ancak kendi ülkesinde evlat edindirilemediği takdirde ülkelerarası bir evlat edinme söz konusu olabilmektedir. Ülkemizde evlat edinmek üzere ailelerin sırada beklemesi nedeniyle bu kapsamda genellikle süreğen sağlık sorunları, engelleri ve bebek grubunun dışında 5 yaş ve üzeri olup genellikle erkek ya da kardeşleri olan çocuklar yer almaktadır.
Ülkemizde ikamet eden ve aynı zamanda bir başka ülkenin vatandaşlık hakkına sahip olan ya da Türk vatandaşı ile evli olan yabancı ülke vatandaşları hakkında evlat edinmenin vatandaşı olunan ülkede tanınıp tanınmayacağına ilişkin olarak Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından ülkelerarası işlem gerçekleştirilmektedir.
Türkiye’de ikamet eden yabancı ülke vatandaşlarının sabıkaları olmadığını gösterir belgelerinin vatandaşı oldukları ülkeden kendileri tarafından temin edilmesi gerekmektedir. Ülkelerarası Merkezi Makamları ile işlem başlatılacak vaka dosyalarında; bu ilke ile süren iletişimin detaylarına ve iletişim bilgilerine yer verilmesi gerekmektedir.
Evlat Edinme Davası Şartları Nelerdir?
Evlat edinmek için tamamlanması gereken son prosedür, evlat edinme davası açmaktır. Bu dava, Aile Mahkemelerinin görev alanı içerisindedir. Yetkili mahkeme ise, eşlerden birinin yerleşim yeri mahkemesi veya evlat edinecek kişinin ikametgah yeri mahkemesidir. Evlat edinme prosedüründe sağlanması gereken şartlar aşağıda ayrıntılı olarak ifade edilmiştir. Bu şartların oluşması ile beraber davanın açılabilmesi için ön şartlar gerçekleşmiş demektir. Mahkemeye kalan görev, taraflar arasındaki hukuki bağın kurulmasını sağlamaktır.
Küçüklerin evlat edinilmesine ilişkin şartlar şu şekildedir:
- Küçüğe bir yıl süreyle bakmış ve eğitmiş olmalısınız.
- Evlat edinme, küçüğün yararına olmalıdır.
- Evlat edinenin diğer çocuklarının yararlarını hakkaniyete aykırı biçimde zedelememelidir.
- Evli kişiler, birlikte evlat edinebilirler. Fakat; en az 5 yıldan beri evli olmalı veya her ikisi de 30 yaşını doldurmuş olması gerekir.
- Evli olmayan kişiler birlikte evlat edinemezler.
- Diğer eşin çocuğu evlat edinilecekse en az 2 yıldan beri evli olmaları veya kendisi 30 yaşını doldurmuş olması gerekmektedir.
- Bekar kişiler 30 yaşını doldurmak şartıyla tek başına evlat edinebilirler.
- Evli kişilerin birlikte evlat edinmesi kural olsa da , 30 yaşını doldurmuş olan eş, diğer eşin ayırt etme gücünden sürekli olarak yoksunluğu veya iki yılı aşkın süreden beri nerede olduğunun bilinmemesi ya da mahkeme kararıyla iki yılı aşkın süreden beri eşinden ayrı yaşamakta olması yüzünden birlikte evlat edinmesinin mümkün olmadığını ispat etmesi halinde tek başına evlat edinebilir.
- Evlat edinecek kişi veya eşlerin, evlat edinilenden en az 18 (on sekiz) yaş büyük olması gerekmektedir.
- Ayırt etme gücüne sahip olan küçüğün rızasının alınması gerekmektedir.
- Çocuğun vesayet altında olması halinde vesayet dairelerinin izninin alınmış olması gerekmektedir.
- Çocuğun ana ve babasının rızasının bulunmalıdır (Türk Medeni Kanununun 311 ve 312. maddelerinde yer alan hükümler hariç).
- Evlat edinenin en az ilkokul mezunu olması gerekmektedir.
Ergin ve kısıtlıların evlat edinmelerine ilişkin şartlar şu şekildedir:
- Evlât edinenin altsoyunun açık muvafakati gerekmektedir.
- Bedensel veya zihinsel engeli sebebiyle sürekli olarak yardıma muhtaç ve evlât edinen tarafından en az beş yıldan beri bakılıp gözetilmekte olmalıdır.
- Küçükken en az beş yıl süreyle bakıp gözetmiş ve eğitmiş olmalısınız.
- Diğer haklı sebepler mevcut ve evlât edinilen, en az beş yıldan beri evlât edinen ile aile hâlinde birlikte yaşamakta olmalıdır.
- Kişi evliyse eşinin rızasını almalısınız.
- Küçüklerin Evlat Edinilmesinin Şartları
- Gerçek Kişi Olmak
- Yaş Farkı
Evlat edinen ile evlatlık arasında en az 18 yaş olmalıdır (TMK m. 308/I).
- Bakım ve Eğitim
Bir küçüğün evlât edinilmesi için, evlât edinenin bir yıl süreyle küçüğe bakmış ve eğitmiş olması gerekir.
- Evlat Edinene İlişkin Şartlar
- Yaş
Evlat edinenin yaşını ikiye ayrılarak incelenmelidir;
Tek Başına Evlat Edinme
Evli olmayan kişinin evlât edinebilmesi 30 yaşını doldurmuş olmasına bağlıdır (TMK m. 307/I).
Birlikte Evlat Edinme
- Üçüncü Bir Kişiyi Evlat Edinme
Üçüncü bir kişinin birlikte evlât edinilmesinde alternatif iki şart mevcuttur. Evlât edinenlerin;
- En az otuz yaşını doldurmuş olmaları veya
- En az beş yıldan beri evli olmaları gerekir.
- Diğer Eşin Çocuğunu Evlat Edinme
Diğer eşin çocuğunun evlât edinilmesi halinde, evlât edinecek olan kişinin;
- En az otuz yaşını doldurmuş olması veya
- En az iki yıldan beri evli olmaları gerekir.
Yukarıda değinilen iki halde evlât edinecek kişi otuz yaşın çok altında olabilir. Örneğin; 18 yaşını tamamladığında evlenen bir kişi, 20 yaşını halen evli olarak tamamladığında, diğer şartlar da gerçekleşmişse eşinin çocuğunu evlât edinebilir.
- Altsoyun Menfaatinin Zedelenmemesi
TMK, evlât edinme ile evlât edinenin diğer çocuklarının menfaatlerine hakkaniyete aykırı bir şekilde zarar verilemeyeceğini hükme bağlamıştır (m. 305/II).
- Eşlerin Ortak Kararı
Evli olan kişilerin tek başına evlât edinmeleri mümkün değildir. Eşlerin bu konuda birlikte hareket etmeleri ve birlikte evlât edinmeleri gerekmektedir (TMK m. 306/I). Bu değişiklik, eşlerin evlât edinmede aynı statüye girmek zorunda olmaları nedeniyle sorumluluğun paylaşılmasına neden olacaktır. Evli olmasına rağmen bir kişinin tek başına evlât edinebilmesi ancak şu hallerde mümkündür;
- Diğer eşin sürekli olarak ayırt etme gücünden yoksun olması,
- Diğer eşin iki yıldan uzun bir süreden beri nerede olduğunun bilinmemesi,
- Diğer eşle iki yıldan uzun bir süreden beri mahkeme kararıyla ayrı yaşamakta olması.
Yukarıda sayılan hallerde diğer eşle birlikte evlat edinmek imkansızdır. Kişinin bu durumu ispat etmesi gerekir. Bu hallerde, evlilik kaç yıl sürmüş olursa olsun, 30 yaşa ilişkin genel kural, burada uygulanacaktır (TMK m. 307/II).
- Ayırt Etme Gücüne Sahip Olma
Evlat edinme davası açabilmek için ayırt etme gücüne sahip olması gerekir. Ayırt etme gücü olmayanların (tam ehliyetsiz) evlat edinmeleri mümkün olmadığı gibi, yasal temsilci de tam ehliyetsiz adına evlât edinemez. Kendisine yasal danışman atanan bir kişi tek başına evlât edinebilir (TMK m. 429). Vesayet altındaki kişinin (sınırlı ehliyetsiz) evlât edinebilmesi vesayet makamının izninden sonra denetim makamının da buna izin vermesine bağlıdır (TMK m. 463).
- Evlatlığa İlişkin Şartlar
- Evlatlığın Rızası
Ayırt etme gücüne sahip küçüğün evlât edinilmesi, bu işleme rıza göstermesine bağlıdır (MK m. 308/II).
- Yasal Temsilcinin Muvafakati
- Ana ve Babanın Rızası
Küçüğün evlât edinilmesinde ana babasının rızası şarta bağlanmıştır (TMK m. 309/I). Küçüğün veya ana ve babasının oturdukları yer mahkemesinde sözlü veya yazılı olarak açıklanan rıza tutanağa geçirilir (TMK m. 309/II). Ana ve babanın ayrı yaşaması halinde her birinin kendi oturdukları yer mahkemesi veya küçüğün oturduğu yer mahkemesi rıza açıklamada yetkilidir. Maddede geçen “oturdukları yer” ifadesi, yerleşim yeri değil sakin olunan yer olarak algılanmalıdır. Zira, kanun koyucu, yerleşim yerini aradığı hallerde, bunu açıkça belirtmiştir.
Evlât edinenlerin, adlarının belirtilmemiş veya henüz belirlenmemiş olması rızanın geçerliliğini etkilemez (TMK m. 309/III). Burada kanun koyucunun iradesi, evlât edinenlerin kişisel özelliklerinden dolayı doğması muhtemel problemlere göre ana babanın rıza göstermesi değildir. Ana babanın, çocuk ile ilişkileri ve çocuk üzerindeki haklarının son bulmasına rıza göstermesi amaçlanmıştır. Evlât edinenlerin, bu husustaki yeterlilikleri, evlât edinmeye karar verecek olan mahkeme tarafından zaten takdir edilecektir.
Ana babanın rızasının zamanına ilişkin olarak ise, küçüğün doğumunun üzerinden altı hafta geçmeden önce verilen rıza geçersizdir (TMK m. 310/I). Tutanağa geçirilme tarihinden itibaren altı hafta içinde aynı usulle, verilen rızanın geri alınması mümkündür (TMK m. 310/II). Geri almadan sonra yeniden verilen rıza ise kesindir (TMK m. 310/III).
Ana ve babadan birinin rızasının aranmadığı haller şunlardır;
- Kim olduğu veya uzun süreden beri nerede oturduğu bilinmiyorsa veya ayırt etme gücünden sürekli olarak yoksun bulunuyorsa,
- Küçüğe karşı özen yükümlülüğünü yeterince yerine getirmiyorsa (TMK m. 311).
Küçük, gelecekte evlat edinilmek amacıyla bir kuruma yerleştirilir ve ana ve babadan birinin rızası eksik olursa, evlat edinenin veya evlat edinmede aracılık yapan kurumun istemi üzerine ve kural olarak küçüğün yerleştirilmesinden önce, onun oturduğu yer mahkemesi bu rızanın aranıp aranmamasına karar verir. Diğer hallerde, bu konudaki karar evlat edinme işlemleri sırasında verilir. Ana ve babadan birinin küçüğe karşı özen yükümlülüğünü yeterince yerine getirmemesi sebebiyle rızasının aranmaması halinde, bu konudaki karar kendisine yazılı olarak bildirilir. (TMK m.312)
- Vesayet Dairelerinin İzni
Küçük, vesayet altında ise, evlât edinilebilmesi için vesayet dairelerinin izni şarttır. Bu hususta, küçüğün ayırt etme gücüne sahip olup olmamasının önemi yoktur (TMK m. 308/III). Evlât edinmeye izni, küçüğün yerleşim yerindeki vesayet daireleri verir (TMK m. 411). Vesayet altındaki küçüğün evlât edinilmesi çift izni gerektirir. Önce vesayet makamı (sulh hukuk mahkemesi (TMK m. 397/II)), daha sonra da denetim makamının (asliye hukuk mahkemesi (TMK m. 397/II)) izni aranır (TMK m. 463).
Erginlerin ve Kısıtlıların Evlat Edinilmesinin Şartları
Erginlerin ve kısıtlıların evlât edinilmesi küçüklerin evlât edinilmesinden farklı esaslara tâbi tutulmuştur. Bu konuda bazı şartlar belirtilmiş ve diğer şartlara ilişkin olarak küçüklerin evlât edinilmesine atıfta bulunulmuştur (TMK m. 313/III).
- Evlat Edinenin Altsoyunun Açık Muvafakati
Küçüklerin evlat edinilmesinde aranmayan bu şarta burada yer verilmiştir.
- Beş Yıllık Süre
Evlât edinecek kişinin en az beş yıl süre ile evlât edinmeyi düşündüğü kişiye bakıp gözetmesi, eğitmesi veya onunla birlikte aile halinde birlikte yaşaması gerekmektedir.
- Engelliler Hakkında
Bedensel veya zihinsel engeli sebebiyle sürekli olarak yardıma muhtaç ve evlât edinen tarafından bakılıp gözetilen kişiyi evlât edinmek mümkündür. Buradaki beş yıllık süre evlât edinmeye kadar olan beş yıllık süredir.
- Küçüklükteki Bakım Gözetim ve Eğitim
Evlât edinen tarafından, küçükken bakılıp gözetilmiş ve eğitilmiş kişileri evlât edinmek mümkündür. Burada son beş yıl değil, evlâtlık küçükken geçen en az beş yıl söz konusudur.
- Birlikte Yaşama
Diğer haklı sebepler mevcut ve evlâtlık, evlât edinen ile aile hâlinde birlikte yaşamakta ise evlât edinme mümkündür (TMK m. 313/I). Buradaki beş yıl, engellilere ilişkin beş yıl gibidir. Bir başka ifade ile son beş yıl dikkate alınır.
- Eşin Rızası
Evli bir kişinin evlat edinilebilmesi eşinin rızasına bağlıdır. Bu şartın, küçüklerin evlat edinilmesinde aranmaması isabetlidir. Zira, evlenme kişiyi ergin kılar (TMK m. 11/II). Bu durumda küçüklük vasfını kaybeden kişi ergin statüsüne girmektedir. Eşin rızasını açıklaması herhangi bir şekil şartına tâbi değildir.
- Evlat Edinmenin Hükümleri
Ana ve babaya ait olan haklar ve yükümlülükler evlât edinene geçer. Evlatlık, evlat edinenin mirasçısı olur. Evlatlık küçük ise evlât edinenin soyadını alır. Evlât edinen isterse çocuğa yeni bir ad verebilir. Ergin olan evlâtlık, evlât edinilme sırasında dilerse evlât edinenin soyadını alabilir. Eşler tarafından birlikte evlât edinilen ve ayırt etme gücüne sahip olmayan küçüklerin nüfus kaydına ana ve baba adı olarak evlât edinen eşlerin adları yazılır. Evlatlığın, miras ve başka haklarının zedelenmemesi, aile bağlarının devam etmesi için evlâtlığın naklen geldiği aile kütüğü ile evlât edinenin aile kütüğü arasında her türlü bağ kurulur. Ayrıca evlâtlıkla ilgili kesinleşmiş mahkeme kararı her iki nüfus kütüğüne işlenir. Evlat edinme ile ilgili kayıtlar, belgeler ve bilgiler mahkeme kararı olmadıkça veya evlâtlık istemedikçe hiçbir şekilde açıklanamaz. (TMK m. 314)
- Evlat Edinmede Şekil ve Usul
Evlat edinme kararı, evlât edinenin oturma yeri; birlikte evlât edinmede eşlerden birinin oturma yeri mahkemesince verilir. Mahkeme kararıyla birlikte evlâtlık ilişkisi kurulmuş olur. Evlat edinme başvurusundan sonra evlât edinenin ölümü veya ayırt etme gücünü kaybetmesi, diğer koşullar bundan etkilenmediği takdirde evlât edinmeye engel olmaz. Başvurudan sonra küçük ergin olursa, koşulları daha önceden yerine getirilmiş olmak kaydıyla küçüklerin evlât edinilmesine ilişkin hükümler uygulanır. (TMK m. 315)
- Araştırma
Evlat edinmeye, ancak esaslı sayılan her türlü durum ve koşulların kapsamlı biçimde araştırılmasından, evlât edinen ile edinilenin dinlenmelerinden ve gerektiğinde uzmanların görüşünün alınmasından sonra karar verilir. Araştırmada özellikle evlât edinen ile edinilenin kişiliği ve sağlığı, karşılıklı ilişkileri, ekonomik durumları, evlât edinenin eğitme yeteneği, evlât edinmeye yönelten sebepler ve aile ilişkileri ile bakım ilişkilerindeki gelişmelerin açıklığa kavuşturulması gerekir. Evlât edinenin altsoyu varsa, onların evlât edinme ile ilgili tavır ve düşünceleri de değerlendirilir. (TMK m. 316)
Evlatlık İlişkisinin Kaldırılması
- Rızanın Bulunmaması
Yasal sebep bulunmaksızın rıza alınmamışsa, rızası alınması gereken kişiler, küçüğün menfaati bunun sonucunda ağır biçimde zedelenmeyecekse, hâkimden evlâtlık ilişkisinin kaldırılmasını isteyebilirler. (TMK m. 317)
- Diğer Noksanlıklar
Evlât edinme esasa ilişkin diğer noksanlıklardan biriyle sakatsa, Cumhuriyet savcısı veya her ilgili evlâtlık ilişkisinin kaldırılmasını isteyebilir. Noksanlıklar bu arada ortadan kalkmış veya sadece usule ilişkin olup ilişkinin kaldırılması evlâtlığın menfaatini ağır biçimde zedeleyecek olursa, bu yola gidilemez. (TMK m. 318)
- Hak Düşürücü Süre
Dava hakkı, evlatlık ilişkisinin kaldırılması sebebinin öğrenilmesinden başlayarak bir yıl geçmekle düşer. (TMK m. 319)
Evlat Edinilenin Miras Hukuku Yönüyle Hakları
Evlatlık, evlilik içinde doğmuş çocuk gibi miras hakkına sahiptir. Evlatlığın miras hakkını diğer mirasçılık ilişkilerinden ayrı tutan en büyük faktör evlatlık ilişkisinin tek taraflı mirasçılık ilişkisine örnek olmasıdır. Evlat edinen kendisini evlat edinenin yasal mirasçısı iken evlat edinen evlatlığın yasal mirasçısı olamamaktadır.
Evlatlığın ölmesi durumunda ancak ve ancak kan hısımları ile eşi evlatlığa mirasçı olacaktır. Bir diğer açıdan ise evlatlık yalnızca kendisini evlat edinenin yasal mirasçısıdır. Evlat edinenin kan hısımlarına mirasçı olamayacaktır. Evlatlık hem kendi kan hısımları ve üstsoyu tarafından mirasçı iken hem de kendisini evlat edinen tarafından mirasçı sıfatını kazanmaktadır.
Evlatlığın Kişisel Haklarına İlişkin Hususlar
- Ad- Soyad: m.314/f.3’e göre, “evlatlık küçük ise evlat edinenin soyadını alır”. Evlat edinenin soyadını taşımak evlat edinilen tarafından bir hak olduğu kadar bir yükümlülüktür. Evlat edinme davasının açılması ve kararın kesinleşmesi durumunda evlat edinilenin soyadında değişiklik meydana gelecektir. Evlat edinen dilerse evlatlığın öz adını değiştirme hakkına sahiptir.
- Vatandaşlık: Evlat edinme, tek başına evlada Türk Vatandaşlığı kazandırmayacaktır, Bir Türkün bir yabancı tarafından evlat edinilmesi durumunda da sırf evlat edinme işlemi nedeni ile vatandaşlık kaybedilmeyecektir.
- Nüfus Kütüğüne Kayıt: Evlat edinme davası neticelendikten sonra kararın kesinleşmesi ile birlikte mahkeme, re’sen ilgili nüfus müdürlüğüne müzekkere yazarak durumu bildirecektir. Böylelikle evlatlığın nüfus kaydı evlat edinenin nüfus kütüğüne kaydedilecektir.
- Evlenme Yasağı: Medeni Kanunumuzda evlat edinen ile evlatlığın ve bunlardan biri ile diğerinin altsoyu ve eşi arasında evlenme yasağı düzenlenmiştir. Bu kapsamda evlat edinen kişi ile evlatlık ya da onun boşandığı eşinden, evlatlığın altsoyu ile de evlenemeyecektir. Evlatlık da evlat edinenin altsoyu ile evlenemeyecektir.
Evlat Edinme Davası Görevli ve Yetkili Mahkeme
TMK’nin 315.maddesinde belirtildiği üzere evlatlık davası taraflardan birisinin oturma yeri mahkemesinde açılabilmektedir. Dava sırasında evlat edinmek isteyenin vefat etmesi halinde, yukarıda bahsettiğimiz hususların var olması halinde davaya devam edilecektir. Evlatlık davasının açılmasından sonra, hakimin resen araştırma yapma yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu sebeple de özellikle evlat edinmek isteyenler ile evlat edinilecek arasındaki ilişkinin tespiti çok büyük önem arz etmektedir. Yargıtay “Evlat edinmeye, ancak esaslı sayılan her türlü durum ve koşulların kapsamlı biçimde araştırılmasından, evlat edinen ile edinilenin dinlenmelerinden ve gerektiğinde uzmanların görüşünün alınmasından sonra karar verilir. Araştırmada özellikle evlat edinen ve edinilenin kişiliği ve sağlığı, karşılıklı ilişkileri, ekonomik durumları, evlat edinenin eğitme yeteneği, evlat edinmeye yönelten sebepler ve aile ilişkileri ile bakım ilişkilerindeki gelişmelerin açıklığa kavuşturulması gerekir.” şeklinde karar verip, özellikle hakimin hangi hususları araştırması gerektiğini belirtmiş bulunmaktadır.
Evlat edinmek isteyenin altsoyunun düşüncesi özellikle araştırılmaktadır. Bu araştırma hakim tarafından görevlendirilen sosyal uzman ya da pedagog tarafından yapılmakta ve sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunun yeterli görülmesi halinde evlatlık ilişkisi tesisi kurulabilmektedir. Yargıtay bu konuda evlat edinenin diğer çocukları dinlenmeden, evlat edinme ile ilgili tavır ve düşünceleri değerlendirilmeden, evlat edinmenin bu çocukların yararlarını hakkaniyete aykırı bir biçimde zedeleyip zedelemeyeceği konusunda yeterli araştırma yapılmadan, evlat edinmeye muvafakat ettikleri konusunda evlat edinen ve tanığın beyanları ile yetinilerek eksik inceleme ile kurulan hükmü bozma nedeni olarak görmektedir.
Evlat Edinme Davası Dilekçesi
Ankara Nöbetçi Aile Mahkemesi’ne
Davacılar: (Ad Soyad, TC Kimlik No) (Koca) Adres
Vekili : Av. Umur YILDIRIM
Davalılar: (Ad Soyad) (Küçüğün Babası) Adres
Dava Konusu: Evlat edinme istemidir.
Açıklamalar:
Taraflar …. yıldır evlidir. Davacı ……ili, …………….. ilçesi …….. mahallesi .. hane, .. cilt ve …. sayfada kayıtlı bulunmaktadır; davacı …. ise ……ili, …………….. ilçesi …….. mahallesi .. hane, .. cilt ve …. sayfada kayıtlı bulunmaktadır. Tarafların evliliğinden müşterek çocuğu bulunmamaktadır. Ekonomik ve sosyal durumları çok iyidir. Bir çocuğun ihtiyaç duyacağı her şeyi temin edebilecek durumdadırlar.
Müvekkillerimin yaşı 30’dan fazla olup, müvekkillerim ile evlat edinilmek istenen kişi arasındaki yaş farkı da 18’den fazladır. Evlat edinilmek istenen küçük henüz 3 yaşında olup, bir yıldan fazla süredir müvekkillerim tarafından bakılmaktadır. Müvekkillerim çocuğu, çocuk da müvekkillerimi benimsemiş durumdadır.
………….. evlat edinilmesine kendi ailesi de rıza göstermektedirler. Bu durumda duruşmanın yapılarak MK.m. 305 vd. hükümleri gereğince, …………… evlat edinilmesine izin verilmesini talep etmek için bu davayı açma zorunluluğu hasıl olmuştur.
Hukuki Sebepler: İlgili mevzuat. (4721 sayılı Türk Medeni Kanunu madde 305 ve devamı.)
Hukuki Deliller : Nüfus kayıtları, davalıların yazılı izinleri, her türlü yasal delil.
Sonuç ve İstem : Yukarıda açıklanan sebeplerle;
Müvekkillerimin …….’yı evlat edinmelerine ve verilen karar kesinleştiğinde kararın nüfusa tesciline karar verilmesini vekaleten Saygılarımızla arz ve talep ederiz.
Davacılar Vekili
Av. Umur YILDIRIM
Evlat Edinme Davasına İlişkin Kararlar
YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ Esas Numarası: 2005/10524 Karar Numarası: 2005/13035 Karar Tarihi: 29.09.2005
- Evlat Edinme Davası
- Evlat Edinenin Alt Soyunun Evlat Edinme Hakkındaki Görüşleri
ÖZETİ: Evlat edinme kararı vermeden önce hakime araştırma yükümlülüğü getiren 316. maddesine göre evlat edinmeye, ancak esaslı sayılan her türlü durum ve koşulların kapsamlı biçimde araştırılmasından, evlat edinen ile edinilenin dinlenmelerinden ve gerektiğinde uzmanların görüşünün alınmasından sonra karar verilir. Araştırmada özellikle evlat edinenin eğitme yeteneği,evlat edinmeye yönelten sebepler ve aile ilişkileri ile bakım ilişkilerindeki gelişmelerin açıklığa kavuşturulması gerekir. Evlat edinenin altsoyu varsa,onların evlat edinme ile ilgili tavır ve düşünceleri de değerlendirilir. Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun evlat edinme kararı vermeden önce hakime araştırma yükümlülüğü getiren 316. maddesine göre evlat edinmeye, ancak esaslı sayılan her türlü durum ve koşulların kapsamlı biçimde araştırılmasından, evlat edinen ile edinilenin dinlenmelerinden ve gerektiğinde uzmanların görüşünün alınmasından sonra karar verilir.
Araştırmada özellikle evlat edinenin eğitme yeteneği, evlat edinmeye yönelten sebepler ve aile ilişkileri ile bakım ilişkilerindeki gelişmelerin açıklığa kavuşturulması gerekir. Evlat edinenin altsoyu varsa, onların evlat edinme ile ilgili tavır ve düşünceleri de değerlendirilir.
Dosyada mevcut nüfus kaydına göre davacıların sağ ve reşit oldukları anlaşılan B., B. ve S. adlı reşit çocuklarının yukarıda sözü edilen hüküm uyarınca tavır ve düşüncelerinin değerlendirilmediği görülmüştür.
Mahkemece, Türk Medeni Kanununun 316. maddesi gereğince kapsamlı bir araştırma yapılmadan, davacıların adı geçen çocukları dinlenmeden eksik inceleme ile davanın kabulüne karar verilmesi usul ve kanununa aykırıdır.
SONUÇ : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi.
YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ Esas Numarası: 2004/7269 Karar Numarası: 2004/8098 Karar Tarihi: 21.06.2004
- Evlat Edinme Davası
- Vesayet Makamının İzni
ÖZETİ: Evlat edinme kararı vermeden önce hakime araştırma yükümlülüğü getiren 316. maddesi uyarınca evlat edinmeye, ancak esaslı sayılan her türlü durum ve koşulların kapsamlı biçimde araştırılmasından, evlat edinen ile edinilenin dinlenmelerinden ve gerektiğinde uzmanların görüşünün alınmasından sonra karar verilir.
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Davacılar vekilince 12.07.2002 tarihli dava dilekçesiyle açılan davada, davalının vesayeti altında bulunan 04.03.1988 doğumlu küçük Soner Döger’in davacılar tarafından evlat edinilmesine karar verilmesinin istendiği, mahkemece davanın kabulüne karar verildiği ve hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 463. maddesinde vesayet makamının izninden sonra denetim makamının da izninin gerekli olduğu haller düzenlenmiş olup, vesayet altındaki kişinin evlat edinmesi ve evlat edinilmesi hali de bunlar arasında sayılmaktadır.
Mahkemece, vesayet ve denetim makamlarından izin alınmaksızın yazılı şekilde küçüğün evlat edinilmesine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. Ayrıca, anılan Kanunun 462/8. maddesindeki hüküm gereğince vasinin vesayet altındaki kişiyi temsilen duruşmalara katılabilmesi ve davayı kabul edebilmesi içinde vesayet makamından izin alınması gerekmektedir.
İncelenen dosyada, vesayet makamından vasiye husumete izin verildiğini gösteren bir belgeye rastlanılmamıştır. Sözü edilen hüküm, vesayet altındaki kişilerin menfaatlerini korumak amacıyla getirilmiş olup kamu düzenine ilişkin bulunduğundan resen gözetilmesi gerekirken, bu yönde bir işlem yapılmaksızın davaya devam edilerek yazılı şekilde karar verilmesi de usul ve yasaya aykırıdır.
Diğer taraftan; Medeni Kanunun 305. maddesinin l. fıkrasına göre bir küçüğün evlat edinilmesi, evlat edinen tarafından bir yıl süreyle bakılmış ve eğitilmiş olması koşuluna bağlıdır. Aynı Kanun’un evlat edinme kararı vermeden önce hakime araştırma yükümlülüğü getiren 316. maddesi uyarınca evlat edinmeye, ancak esaslı sayılan her türlü durum ve koşulların kapsamlı biçimde araştırılmasından, evlat edinen ile edinilenin dinlenmelerinden ve gerektiğinde uzmanların görüşünün alınmasından sonra karar verilir. Araştırma özellikle evlat edinen ile edinilenin kişiliği ve sağlığı, karşılıklı ilişkileri, ekonomik durumları, evlat edinenin eğitme yeteneği, evlat edinmeye yönelten sebepler ve aile ilişkileri ile bakım ilişkilerindeki gelişmelerin açıklığa kavuşturulması gerekir.
Evlat edinenin alt soyu varsa, onların evlat edinme ile ilgili tavır ve düşüncelerinin de değerlendirilmesi gerektiği madde hükmünde belirtilmiştir. Dava dilekçesinde, davacı Canan’ın önceki evliliğinden üç çocuğunun bulunduğu belirtilmiş olmasına rağmen çocukları gösterecek şekilde aile nüfus kayıt tablosu getirtilmeden sadece davacı ve davalıyı gösteren nüfus kayıt örneği ile yetinildiği görülmektedir. Mahkemece, Medeni Kanun’un 305. maddesinin l. fıkrasındaki şartın gerçekleşip gerçekleşmediği tespit edilmeden ve 316. maddesi gereğince kapsamlı bir araştırma yapılmadan eksik inceleme ile davanın kabulüne karar verilmesi de doğru bulunmamıştır.
SONUÇ: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi.