Ertelenen Hapis Cezasının Devlet Memurluğuna Etkisi

Ertelenen Hapis Cezasının Devlet Memurluğuna Etkisi

ertelenen hapis cezasinin devlet memurluguna etkisi var mi

Ertelenen hapis cezasının devlet memurluğuna etkisi vardır. Hapis cezası ister ertelenmiş olsun, ister ertelenmesin kişi belli hakları kullanmaktan yasaklı hale gelir. Kamu haklarını kullanmaktan yoksun bırakılan kimse, hak yoksunluğu süresince devlet memuru olamaz ve devlet memurluğu yapamaz. Kamu idaresinde hizmete girecekler için Kanunda belirtilen şartlar aranır. Bu şartlar, genel ve özel şartlar olarak ikiye ayrılmaktadır. Belirlenen bu şartlar;

  • Türk vatandaşı olmak,
  • Yaş,
  • Öğrenim,
  • Askerlik,
  • Sağlık şartları
  • Kurumların mevzuatında belirtilmiş özel şartlar ile
  • Kamu haklarından mahrum olmamak,
  • Kasten işlenen bir suçtan bir yılın üstünde hapis cezası almamış olmak ve kanunda tek tek sayılan suçlardan dolayı mahkûm olmamak şeklinde genel şartlar olmak üzere

Devlet Memurları Kanunu’nda düzenlenmiştir. Devlet memuru olabilmek ve devlet memurluğuna devam edebilmek için bu şartların kaybedilmemesi gereklidir. Bu şartları taşımayan kişiler memur olamazlar. Devlet memurlarının memurlukları sırasında bu şartlardan herhangi birini kaybetmesi halinde ise memurluğu sona ermektedir. Bu şartlarla birlikte ertelenen hapis cezasının devlet memurluğuna etkisi kişiler tarafından merak edilmektedir. Ertelenen Hapis Cezasının Devlet Memurluğuna Etkisi için DMK 48. maddeye bakılmalıdır. Ertelenen hapis cezasının devlet memurluğuna etkisini bu yazımızda sizlere aktaracağız.

Cezaların Ertelenmesi Kararı

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 51. Maddesi cezaların ertelenmesi kurumunu düzenlemektedir.  Cezaların ertelenmesi kararı, Kanun’un 51. Maddesine göre: “İşlediği suçtan dolayı iki yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkûm edilen kişinin cezası ertelenebilir. Bu sürenin üst sınırı, fiili işlediği sırada on sekiz yaşını doldurmamış veya altmış beş yaşını bitirmiş olan kişiler bakımından üç yıldır. Ancak, erteleme kararının verilebilmesi için kişinin;

a) Daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezasına mahkûm edilmemiş olması,

b) Suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaatin oluşması,

Gerekir.

  • Cezası ertelenen hükümlü hakkında, bir yıldan az, üç yıldan fazla olmamak üzere, bir denetim süresi belirlenir. Bu sürenin alt sınırı, mahkûm olunan ceza süresinden az olamaz.
  • Mahkeme, hükümlünün kişiliğini ve sosyal durumunu göz önünde bulundurarak, denetim süresinin herhangi bir yükümlülük belirlemeden veya uzman kişi görevlendirmeden geçirilmesine de karar verebilir.
  • Hükümlünün denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere, hâkimin uyarısına rağmen, uymamakta ısrar etmesi halinde; ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verilir.
  • Denetim süresi yükümlülüklere uygun veya iyi halli olarak geçirildiği takdirde, ceza infaz edilmiş sayılır.”

Cezaların ertelenmesi kararında, mahkemece yargılanan kişinin suçlu olduğu tespit edilmiş ve kişi hakkında hapis cezası hükmedilmiştir. Ancak, mahkeme tarafından kişiye verilen hapis cezasının, cezaevinde infaz edilmesinden şartlı olarak vazgeçilmesi halinde erteleme kararı verilmiş olacaktır. Ceza Kanunu’ndaki bu düzenlemeyle eski Kanun’dan farklı olarak; cezasının ertelenmesi bir koşullu af olmaktan çıkarılıp ceza infaz kurumu haline getirilmiştir. Ayrıca cezanın ertelenmesi kurumu yalnızca hapis cezası bakımından öngörülmüş, hak yoksunluğu için öngörülmemiştir.

Hak yoksunluklarına ilişkin 53. Maddenin 3 numaralı fıkrasında, mahkum olduğu hapis cezası ertelenen veya koşullu salıverilen hükümlünün kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından 1 ve 2. Fıkralar hükümlerinin uygulanmayacağı hükme bağlanmıştır. Buna göre, hükümlü 1 numaralı fıkrada söz konusu edilen ve kendi alt soyu ile ilgili vesayet, velayet ve kayyımlık yetkilerinin kullanılmasına ilişkin hakların dışında kalan diğer hakları erteleme süresince kullanamayacaktır. Ancak 3 numaralı fıkranın son cümlesinde ey verilen istisnai bir hükümle: “Mahkûm olduğu hapis cezası ertelenen hükümlü hakkında 1. Fıkranın e bendinde söz konusu edilen hak yoksunluğunun uygulanmamasına karar verilebilir.” Denilerek hâkimin takdiri ile 1/e bendinde yazılı hak yoksunluğunun uygulanamayacağına karar verilebilecektir.

Aynı maddenin 4 numaralı fırkasında ise kısa süreli hapis cezası ertelenmiş olan kişiler hakkında 1 numaralı fıkra hükmünün uygulanamayacağı öngörülmüştür. Kanun’un 49. maddesinin 2 numaralı fıkrasında; hükmedilen bir yıl veya daha az süreli hapis cezasının, kısa süreli hapis cezası olduğu yazılıdır. O halde bir yıl ve daha az süreli hapis cezası alan kimse hakkında hak yoksunluğu uygulanmayacaktır. Ancak, 53. Maddenin 5 numaralı fıkrası hükmü yani ek yoksunlukla ilgili hüküm her iki madde de uygulanacaktır.

Türk Ceza Kanunu’na göre, ertelenmiş mahkûmiyet denetim süresi iyi halli geçirildiği takdirde infaz edilmiş sayıldığından, kasten işlenmiş suçlar nedeniyle verilen bir yılın üzerindeki mahkûmiyetler ertelenmiş olsa da memur olmaya ve memur olarak kalmaya engel olacaktır. Kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasıyla mahkûm olanlar, bu mahkûmiyeti ertelense bile devlet memuru olamazlar, memur iseler memuriyetlerine son verilir. Kısa süreli hapis cezası ertelenmiş olan kimsenin ek hak yoksunluğu süresi geçtikten sonra memuriyete alınması olanaklıdır. Bu kimse memur ise, görevine son verilmez, ancak ek hak yoksunluğu süresinin tamamlanmasına kadar memuriyeti askıya alınır.

ertelenen hapis cezasinin devlet memurluguna etkisi nedir
ertelenen hapis cezasinin devlet memurluguna etkisi

657 Sayılı Yasa 48. Madde

Devlet Memurları Kanunu’na göre, devlet memuru olabilme genel şartlarından olan 48.maddenin A-4.bendi “Kamu haklarından mahrum bulunmamak” Kanunun ilk metninde yer alan ve değiştirilmeyen bentlerindendir. Ertelenen hapis cezasının devlet memurluğuna etkisi burada düzenlenmiştir. Belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma ile ilgili TCK’nın 53’üncü maddenin birinci fıkrasında, kişinin kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkûmiyetinin kanuni sonucu olarak hangi hakları kullanmaktan yoksun bırakılacağı sayılmış, ikinci fıkrasında, kişinin işlemiş bulunduğu suç dolayısıyla mahkûm olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakıldığı hakları kullanamayacağı, üçüncü ve dördüncü fıkrasında, belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılmanın bazı hallerde uygulanmayacağı, beşinci fıkrasında, birinci fıkrada sayılan hak ve yetkilerden birinin kötüye kullanılması suretiyle işlenen suçlar dolayısıyla hapis cezasına veya adli para cezasına mahkûmiyet halinde, hükümde belirtilen cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verileceği, bu cezanın, hapis cezasının veya adli para cezasının tamamen infazından sonra başlayacağı, altıncı fıkrasında ise, belli bir meslek veya sanatın ya da trafik düzeninin gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla işlenen taksirli suçtan dolayı mahkûmiyet halinde, üç aydan az ve üç yıldan fazla olmamak üzere, bu meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına ya da sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilebileceği, yasaklama ve geri almanın, hükmün kesinleşmesiyle yürürlüğe gireceği ve sürenin, cezanın tümüyle infazından itibaren işlemeye başlayacağı düzenlenmiştir.

Bu itibarla, bir kimse memur olsun veya olmasın Türk Ceza Kanunu’na göre hapis cezasının doğal sonucu olarak:

  • Bir kamu görevi üstlenemez. Atama veya seçimle gelinen memuriyet ve hizmetlerde istihdam edilemez.
  • Seçme ve seçilme ehliyeti kullanamaz. Siyasi hakları kullanamaz.
  • Velayet hakkını kullanamaz. Vesayet ve kayyımlık hizmetinde bulunamaz.
  • Vakıf, dernek, sendika, şirket, kooperatif, siyasi parti yöneticisi veya deneticisi olamaz.
  • Meslek ve sanatını, serbest mesleğini icra edemez, tacirlik yapamaz.

Ceza Yasası’ndaki bu hükümlerle 657 Sayılı Yasa’nın 48. Maddesinin A alt bendinde yer alan hükmün birlikte değerlendirilmesinde;

  • Kasten işlenen bir suçtan dolayı;
  • Bir yıl veya daha fazla süre ile hapis cezasına ya da alt bentte sayılan suçlardan biriyle mahkum olan kimse, bu mahkumiyeti ertelense bile, memuriyete ya da kamu görevine alınamaz, memur ya da kamu görevlisi ise memuriyete son verilir.

Kısa süreli hapis cezası ertelenmiş olan kimse; hakkında TCK’nun 53/1-e hükmü gereği hak yoksunluğuna hükmedilmemekle birlikte 3 numaralı fıkranın son cümlesinde 5 numaralı fıkrada belirtilen ek hak yoksunluğunun uygulanmayacağına karar verilebileceğine dair bir hükme yer verilmediğinden, 5 numaralı fıkra gereğince ek hak yoksunluğu süresi geçtikten sonra memuriyete alınabilecektir. Bu kimse memur ise, görevine son verilmez, ancak ek hak yoksunluğu süresinin tamamlanmasına kadar memuriyeti askıya alınır.

Örneğin, görevi kötüye kullanmaktan 2 yıl hapis cezasına mahkum edilen ve cezası ertelenen memurun aynı zamanda kamu haklarından da yasaklandığını ve 53/5. Fıkra gereğince de 1 yıl ek hak mahrumiyeti verildiğini, hapis cezasının ertelendiğini düşünelim. Erteleme kararıyla bu memura verilen hapis cezasının infazı belirli bir süre için ertelenmekte olup, bu sürenin iyi halli geçirilmesi durumunda hapis cezası infaz edilmiş sayılacaktır. Bu memurun kamu haklarından yasaklılık hali ise, ertelenen mahkumiyet süresinin sonuna kadar devam edecek, infazın bitiminden itibaren de ek hak yoksunluğu başlayıp mahkemece tespit edilen sürede sona erecektir. Bu durumda olan memur, mahkumiyeti ertelenmiş olsa bile, 48/A-5 hükmünde öngörülen; 1 yıl ve daha fazla hapis cezasına mahkûm olmamak koşulunu kaybettiğinden 657/98. maddeye göre görevine son verilecektir.

Bu memura bir yıldan az verilen, örneğin 8 ay kısa süreli hapis cezası ertelendiği takdirde; hapis cezasının 1 yıldan az olmasından, ayrıca TCK 53/3 hükmü gereğince de hakkında hak yoksunluğu uygulanmayacağından, memuriyet görevine son verilemeyecek, ancak ek hak yoksunluğu süresi sonuna kadar memuriyeti askıya alınacak, süre tamamlanınca da memuriyete devam edecektir.

Örnekteki memur rüşvete teşebbüs suçundan 8 ay süre ile hapis cezasıyla cezalandırılıp ertelenmiş ve hakkında hak yoksunluğu kararı verilmemiş olsa bile, işlediği suç; 657/48- A/5 numaralı alt bendinde sayılan suçlardan olması nedeniyle, aynı alt bendin ilk cümlesinde yer alan; “TCK’nun 53. Maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile” hükmü gereğince görevine son verilecektir. Bizi bu sonuca götüren Danıştayhttps://www.danistay.gov.tr/ Birinci Dairesi 25.03.2009 tarih ve E: 2009/221; K: 2009/535 sayılı kararıdır.

Bu kararda, “657 sayılı Kanunun 48. maddesinin A bendinin 5. alt bendinde geçen “ Türk Ceza Kanunu’nun 53. Maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile” ifadesi; bu alt bentte süre süre ( bir yıl veya daha fazla süreli) yönünden belirlenen hapis cezasına veya tür (zimmet, hırsızlık gibi) itibariyle sayılan suçlardan dolayı mahkumiyet halinde, cezanın infaz süresi veya ek süre tamamlanarak hak ve yetki yoksunluğu kalksa bile, mahkumiyet kararı kalkmadığı için devlet memurluğuna atama hakkını kazandırmamakta, nitelik kaybı nedeniyle memuriyete son verilmesini gerektirmektedir. Mahkumiyetin ertelenmiş olması da bu durumu değiştirmemektedir. Sonuç olarak, 657 sayılı Kanunun 48. maddesinin A bendinin 5. Alt bendi hükmü, bu hükümde belirlenen süreli hapis cezası veya nevi sayılan suçlardan mahkumiyet halinde, Devlet memurluğuna atanma ve memuriyeti sürdürme hak ve yetkisini süresiz olarak ortadan kaldırır” denilerek söz konusu suçlardan mahkumiyet halinde memuriyete alınmanın mümkün olmadığı, memur ise görevin sona ereceği sonucuna varılmıştır.” denilerek bu konudaki tereddüt giderilmiştir.

Ertelenen Hapis Cezasının Devlet Memurluğuna Etkisi Var Mı?

Ertelenen hapis cezasının devlet memurluğuna etkisi olumsuz yöndedir. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunumuzun 48/A/5 maddesinde “Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkum olmamak” devlet memurluğuna alınacaklarda aranacak genel şartlar arasında sayılmıştır. Bu hüküm gereğince kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına mahkum olanlar devlet memuru olamaz. Halen görevde olan bir devlet memurunun kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezası alması durumunda 98/b maddesi gereğince memurluğu sona erecektir.

5237 sayılı Türk Ceza Kanunumuzun 53. maddesi kasten işlenen suçtan dolayı hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılmayı düzenlemektedir. Maddeye göre, kişi, kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak; sürekli, süreli veya geçici bir kamu görevinin üstlenilmesinden; atamaya veya seçime tabi bütün memuriyet ve hizmetlerde istihdam edilmekten yoksun bırakılır. Kişi, işlemiş bulunduğu suç dolayısıyla mahkûm olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar bu hakları kullanamaz. Kısa süreli hapis cezası ertelenmiş veya fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında bu hüküm uygulanmaz. Hükmedilen bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, kısa süreli hapis cezasıdır.

Hapis cezası ertelenmiş olan kimsenin işlemiş olduğu suç, Kanunda tek tek sayılan suçlar olmasa bile, kasten işlenen bir suçtan bir yılın üzerinde hapis cezasına mahkûm olunmuşsa, bu kimse memur olma şartını taşımadığı için memur olamaz. Ancak bir yılın altındaki mahkûmiyetler memur olmaya engel teşkil etmeyecektir. Özetlemek gerekirse;

  • Kanunda sayılan suçlar bakımından alınacak her türlü mahkûmiyet ertelenmiş olsa bile memur olma şartını kaybettirir.
  • Kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yılın üzerindeki mahkûmiyetler de ertelemiş olsun ya da olmasın memur olma şartını kaybettirir.

Yukarıda değinilen kanun hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden kasten işlenen bir suçtan dolayı alınan bir yıl ya da daha uzun süreli hapis cezasının memurluğa engel olacağı sonucu çıkmaktadır. Ancak bir yıldan az hapis cezaları ile ertelenen kısa süreli hapis cezaları memurluğa engel değildir. Bunun gibi taksirli suçlar nedeniyle alınan cezalar da memurluğa engel olmaz. Aldığı ceza bir yıldan az ise memur olma şartını taşıyacak, memur ise bu şartı kaybetmediğinden görevine son verilmeyecektir. Ertelenen hapis cezasının devlet memurluğuna etkisini bu yazımızda sizlere aktardık.

X
kadim hukuk ve danışmanlık