Erkek nafaka alabilir mi? Erkekler tarafından boşanma davasında en sık sorulan sorulardan biridir. Makalenin başında çok açık şekilde cevap vermek gerekirse şartları varsa erkek nafaka alabilir. Kanun erkek nafaka alamaz, kadın nafaka alabilir veya cinsiyete göre nafaka alınabileceğine ilişkin bir ayrım yapmamıştır. Kanuni şartlar varsa her iki tarafta nafaka talebinde bulunabilir. halkımızda, nafakanın yalnızca kadınlar tarafından alınabileceği konusunda bir algı bulunmakta. Ancak boşanma neticesinde yoksulluğa düşecek olan bir erkekseniz nafaka alabiliriz. Ayrıca bu algının kırılmasın için yazımız bir rehber olacaktır.
Nafaka boşanmanın mali sonuçlarındandır. Boşanma ve ayrılık sonrasında taraflardan birinin diğerine belli bir süre boyunca maddi destek sağlaması anlamına gelir. Boşanma sonrasında veya boşanma süresince taraflardan birinin diğerine ödediği aylık yardım payı olarak da adlandırılabilir. Bu maddi destek, eşlerin boşanmasıyla birlikte maddi açıdan taraflardan birine haksızlık oluşmasını engelleyici niteliktedir. Nafaka taraflar arasında ekonomik dengeyi sağlamayı amaçlar. Nafaka, ülkeden ülkeye ve durumdan duruma farklılık gösterebilir.
Boşanma sonrasında nafakanın hangi tarafa verileceği bir sorundur. Kadınlar eski toplumsal kurallar, hamilelik, doğum, çocuk bakımı gibi bazı sorumluluklar sebebiyle iş hayatından kopabilmektedirler. Bu yüzden genellikle boşanmanın gerçekleşmesiyle birlikte nafakanın kadının hakkı olduğu düşünülmektedir. 4721 sayılı Medeni Kanununda nafaka ve nafaka çeşitleri düzenlenmiştir. Bahse konu kanuna göre nafaka için kadın veya erkek herhangi bir cinsiyet belirtilmemiştir. Hadi gelin detaylı olarak “Erkek nafaka alabilir mi?” Sorusunun cevabını sizlere verelim.
Kadın Erkeğe Nafaka Ödeyebilir mi?
Medeni kanunda 4 çeşit nafaka türü vardır. Bu nafaka türlerinden tedbir ve yoksulluk nafakası kadın ve erkek tarafından alınır. Yani erkek dava süresince tedbir nafakası alabilirken, dava sonucunda bu nafaka yoksulluk nafakasına dönüşür. 4721 sayılı Medeni Kanuna göre;
- Tedbir nafakası
- İştirak nafakası
- Yardım nafakası
- Yoksulluk nafakası olmak üzere dört farklı nafaka çeşitli mevcuttur.
Yoksulluk nafakasının TMK’nın 175. Maddesinde düzenlenmişti. İşbu madde hükmünce; “Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz.” Bahse konu kanun nafaka için bir cinsiyet belirtmemiştir. Genellikle toplumda bazı sebepler sebebiyle ne yazık ki kadın iş hayatına erkekten daha uzak kalmaktadır.
Ancak gelişen dünya şartları sebebiyle kadınlarda erkeklerden maddi olarak daha güçlü olabilirler. Daha da önemlisi boşanan erkek boşanmayla birlikte maddi olarak zor durumda kalacak olabilir. Bu tarz durumlarda hâkim erkek için elbette ki nafakaya hükmedebilecektir. Ancak hâkim erkeğe nafaka verilmesine hükmederken erkeğin kadından daha az kusurlu olması şartına dikkat edecektir. Kadından daha ağır kusurlu olan erkeğin nafaka alması mümkün değildir.
Erkek Nafaka Alabilir Mi Şartları?
Boşanma sırasında nafaka talep eden taraf cinsiyet fark etmeksizin daha az kusurlu taraf olması gerekli. Yani erkek boşanma konusunda eşinden daha çok hatalı ve haksız ise nafaka bağlanması mümkün değildir. Boşanma sürecinde zina, şiddet, terk vb. duruma sebep olan tarafın nafaka talebi onaylanmamaktır. Erkeğin nafaka alabilmesi için;
- Erkek boşanma sebebinde kadından daha ağır kusurlu olmadığını ispat etmelidir.
- Erkek yoksulluğa boşanma sebebiyle düşecek olacağını ispat etmelidir.
- Erkek kendi rızasıyla işsiz ya da yoksul olmadığını ispat etmelidir.
- Kadının maddi açıdan kendisinden daha güçlü olduğunu ispat etmelidir.
Tedbir Nafakası Yönünden Erkeğin Nafaka Alması
Tedbir nafakası 4721 sayılı Türk Medeni Kanununda (TMK) düzenlenmiş olan nafaka türlerinden birisidir. Bu nafaka türü boşanma davası açılmadan önce ve boşanma davası açıldıktan sonra olmak üzere iki farklı şekilde talep edilen bir nafaka türüdür. Boşanma davası açılmadan önce istenen tedbir nafakasında; herhangi bir boşanma veya ayrılık talebi olmadan eşlerden birisinin ayrı yaşaması haklı bir sebebe dayanıyorsa bu haklı sebebini ispatlaması koşuluyla diğer eşten nafaka talep etmesidir. Tedbir nafakası talebinde bulunan eş haklı sebebini her türlü delille ispatlayabilir. Koşulların değişmesiyle beraber hakim bu şekilde alınmış tedbir nafakasının kaldırılmasına da hükmedebilir.
Tedbir nafakası ikinci olarak boşanma davasının açılmasından sonrada talep edilebilir. Boşanma veya ayrılık davası açıldığında hakim, dava sürecinde tedbir nafakasına hükmedebilir. Hakim davanın devamı sürecinde eşlerin barınma, geçinme, mallarının yönetimine ve çocukların bakımına ilişkin geçici önlemleri re’sen alabilmektedir. Tedbir nafakası da bu geçici önlemlerden bir tanesidir. Boşanma davası ile talep edilen tedbir nafakası hem eş hem çocuklar için hükmedilir.
Hakim tedbir nafakasına hükmederken tarafların ekonomik gücünü göz önünden bulundurarak karar verir. Aynı zamanda tarafların ekonomik gücü tedbir nafakasının miktarı içinde önemli bir etkendir. Tedbir nafakasının verilmesi için öngörülmüş olan kadın veya erkek herhangi bir cinsiyet yoktur. Boşanan erkeğin boşanmayla beraber maddi manevi zarara uğraması veya işsizlik durumu sebebiyle yoksulluğa düşmesi ve geçimini sağlayamayacak noktaya gelmesi kadın olan tarafın böyle bir durum yaşaması kadar normaldir. Böyle bir durumda haki tedbir nafakasını erkek taraf lehine hükmedebilecektir.
Yoksulluk Nafakası Yönünden Erkeğin Nafaka Alması
Türk Medeni Kanununun 175/1 Maddesi hükmünce; “Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf (eş), diğer taraftan (eşten) daha fazla kusurlu olmamak kaydıyla yoksulluk nafakası talep edebilir.” İşbu maddeden de anlaşılacağı üzere yoksulluk nafakası talep edebilmenin ilk şartı yoksulluğa düşülmüş olmaktır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun yerleşmiş içtihatlarına göre; yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür, eğitim vb. bireyin zorunlu ihtiyaçlarını gidermek için yeterli maddi gelire sahip olmaması yoksul olarak kabul edilmesi için yeterli görülmüştür. Tarafların eşit kusurlu olması veya nafaka borçlusunun hiç kusuru olmaması fark etmeksizin hakim yoksulluk nafakasına hükmedebilecektir. Ama mahkemenin yoksulluk nafakasına hükmedebilmesi için yoksulluğa düşecek eşin nafaka talebinde bulunması gerekir.
Yani talepte bulunulmadı takdirde, mahkemenin yoksulluk nafakasına re’sen karar vermesi mümkün değildir. Ayrıca yoksulluk nafakası talebinde bulunan taraf talepte açıkça nafaka miktarını da belirtmelidir. Çünkü mahkeme nafaka talebinde bulunan tarafın belirttiği miktara üst sınır olarak bağlı olur ve talep edilen miktardan fazlasına da hükmedemez. Boşanma davasında maddi manevi tazminat alan eş yine de yoksulluk nafakası talebinde de bulunabilecektir. Nafaka şahsı bağlı bir haktır.
Yoksulluk nafakasına ilişkin kanun maddeleri incelendiğinde de yine erkeğin yoksulluk nafakası alması için mevcut bir engel görülmemektedir. Erkek işsizlik durumunun olması gibi sebeplerden dolayı yoksulluğa düşmüş olursa lehine yoksulluk nafakasına hükmedilebilecektir. Yalnızca erkek tarafın kadından daha az kusurlu olması önemli bir şarttır. Ayrıca kadın yoksulluk sınırı üzerinde düzenli ve sürekli olarak gelir sahibiyse ve erkek işsiz durumdaysa kadının talep ettiği yoksulluk nafakası de reddedilecektir. İlgili Yargıtay kararı şu şekildedir; “Toplanan delillere göre erkeğin işsiz olduğu, davacı kadının çalıştığı, düzenli gelirinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, Türk Medeni Kanununun 175. maddesi koşullarının gerçekleştiğinden söz edilemez. O halde, davacı kadının yoksulluk nafakası isteğinin reddi gerekmektedir.” (Yargıtay 2. HD., E. 2015/13682 K. 2016/4469 T. 8.3.2016)
İştirak Nafakası Yönünden Erkeğin Nafaka Alması
İştirak nafakası Türk Medeni Kanununun 182/2. Maddesinde düzenlenmiştir. İlgili madde doğrultusunda iştirak nafakası; müşterek çocuğun velayeti kendisine verilmemiş olan eş aleyhine ve ergin olmayan çocuk lehine verilen nafakadır. İştirak nafakası için taraflardan birinin talebi aranmaz. Ancak bir talep söz konusu olacaksa iştirak nafakasını fiili olarak çocuğa bakan eş, çocuğa atanan kayyım ya da vasi ve temyiz kudretine sahip çocuk talep edebilir. Hakim iştirak nafakasına re’sen karar verir.
Çünkü iştirak nafakası kamu düzenine ilişkin bir nafaka türüdür. Ayrıca bu nafaka türünde diğer nafaka türlerinden farklı olarak eşlerin kusur durumu önemsenmez. Çünkü bu nafakanın amacı; ergin olmayan, ebeveynlerinin sorumluluğu altındaki çocuğun yetiştirilmesi, sağlık, barınma, eğitim gibi giderlerine velayetin kendisine verilmediği eşinde sosyo-ekonomik imkanları oranında katılmasını sağlayabilmektir. Yargıtay kararlarına göre iştirak nafakasına hükmedilirken hakim; çocuğun yaşı, eğitim durumu, korunması, paranın alım gücü, çocuğun giderleri, anne babanın ekonomik durumları gibi pek çok faktörü göz önünde bulundurmalıdır. İştirak nafakası karar kesinleştikten sonra ödenmeye başlanır.
Bu nafaka çocuğun ergin çağına ulaşması ya da mahkeme kararıyla ergin kılınmasıyla son bulur. Ancak çocuk ergin olmasına rağmen eğitim hayatı devam etmekteyse iştirak nafakası da ödenmeye devam eder. İştirak nafakasının ilgili hükümlerinde de yine nafaka ödeyecek taraf için bir cinsiyet belirtilmemiştir. Erkeğin işsiz olması mahkemece ortak çocuğa iştirak nafakası ödemesi yönünde hüküm kurulmasına engel bir durum oluşturmaz. Ancak kendisine müşterek çocuğun velayeti verilmeyen erkeğin işsizlik durumu söz konusuysa iştirak nafakasının miktarı belirlenirken bu durum göz önünde tutulur.