İçerik Başlıkları
Kanun koyucu, hatırası kaybolan bir suçun cezasını çektirmeyi isabetli bulmamış, kamuoyunun da böyle bir mahkumiyetin infazı dolayısıyla mahkuma karşı acıma duyacağı, artık bu kadar geciken bir mahkumiyeti infaz etmekte toplum yararının bulunmadığı düşüncesi ile ceza zamanaşımına eski kanunda olduğu gibi yeni Tck’da da yer verilmiştir. Ancak ortada kesin bir mahkûmiyet de bulunduğundan ceza zamanaşımına ait süreler, dava zamanaşımına ait sürelerden daha uzun tutulmuştur.
Ceza zamanaşımı, kesinleşen mahkumiyet kararının belli bir zaman içerisinde infaz edilememesi halinde, hükümlü hakkında mahkumiyet hükmünün infazından vazgeçilmesidir. Ceza zamanaşımı, sadece infazı ortadan kaldıran bir müessesedir. Mahkumiyet hükmünün infazından vazgeçilmesi dışında, cezanın diğer tüm hukuki sonuçları devam eder. Örneğin, belli suçların işlenmesi halinde memuriyete engel durumlar, adli sicil kaydının silinmesi şartları, TCK 53 memnu hakların iadesi şartları gibi cezaya bağlı sonuçlar devam eder.
Ceza zamanaşımı Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 68, 69, 70, 71 ve 72. maddelerinde düzenlenmektedir.
Ceza Zamanaşımı Nedir?
Kesin hükme bağlanmış bir cezanın, hüküm tarihinden itibaren belirli bir süre içinde infaz edilmemesi halinde, bu cezayı infaz yetkisi ortadan kaldıran müesseseye ceza zamanaşımı denir. Yani hükümlü artık cezaevine girmez.
Ceza zamanaşımı, suçluluğu sabit olmasına rağmen, sırf belli sürelerin geçmesi nedeniyle infaz yetkisinin düşmesi sonucunu doğurmaktır. Bu açıdan dikkat edilmesi gereken husus, belli süreler geçmesi nedeniyle mahkemece fail, suçsuz / masum ilan edilmemekte, yine failin suçlu olduğu kabul edilmekte ancak söz konusu suçun karşılığı olan cezası infaz edilmemektedir. Yani ceza zamanaşımı fail hakkındaki mahkeme hükmünü değiştirmemekte, hükmün infazını düşürmektedir.
“Ceza Zamanaşımı, Türk Ceza Kanunu’nun 1. Kitap’ının “Yaptırımlar” başlıklı 3. Kısım’ının “ Dava ve Cezanın Düşürülmesi” başlıklı 4. Bölümü’nde yer alan 68, 69, 70, 71. ve 72. maddelerinde düzenlenmektedir.
Ceza Zamanaşımı – TCK 68. Madde Metni
(1) Bu maddede yazılı cezalar aşağıdaki sürelerin geçmesiyle infaz edilmez:
a) Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarında kırk yıl.
b) Müebbet hapis cezalarında otuz yıl.
c) Yirmi yıl ve daha fazla süreli hapis cezalarında yirmi dört yıl.
d) Beş yıldan fazla hapis cezalarında yirmi yıl.
e) Beş yıla kadar hapis ve adlî para cezalarında on yıl.
(2) Fiili işlediği sırada on iki yaşını doldurmuş olup da on beş yaşını doldurmamış olanlar hakkında, bu sürelerin yarısının; on beş yaşını doldurmuş olup da on sekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında ise, üçte ikisinin geçmesiyle ceza infaz edilmez.
(3) Bu Kanunun İkinci Kitabının Dördüncü Kısmında yazılı yurt dışında işlenmiş suçlar dolayısıyla verilmiş ağırlaştırılmış müebbet hapis veya müebbet hapis veya on yıldan fazla hapis cezalarında zamanaşımı uygulanmaz.
(4) Türleri başka cezaları içeren hükümler, en ağır ceza için konulan sürenin geçmesiyle infaz edilmez.
(5) Ceza zamanaşımı, hükmün kesinleştiği veya infazın herhangi bir suretle kesintiye uğradığı günden itibaren işlemeye başlar ve kalan ceza miktarı esas alınarak süre hesaplanır.
Ceza Zamanaşımı – TCK 68. Madde Gerekçesi
Tasarıda ceza zamanaşımı sürelerinin geçmesiyle cezaların “ortadan kalkacağı” belirtilmekteydi. Ancak yapılan değişiklikle, ceza zamanaşımı sürelerinin geçmesinin, cezayı ortadan kaldırmadığı, sadece bir infaz engeli oluşturduğu kabul edilmiştir.
Ceza Zamanaşımı Şartları
- Ceza zamanaşımı için öncelikle şart olan husus, kanunun söz konusu suç tipi için ceza zamanaşımı hükümlerinin uygulanmasına izin vermiş olmasıdır. Kural olarak Türk ceza sisteminde yer alan tüm cezalar, ceza zamanaşımına uğrar. Bu kural Tck için geçerli olduğu gibi özel ceza yasaları için de geçerlidir.
Genel kuralın istisnası, maddenin 3. fıkrasında yer almaktadır. Fıkraya göre “Bu Kanunun İkinci Kitabının Dördüncü Kısmında yazılı yurt dışında işlenmiş suçlar dolayısıyla verilmiş ağırlaştırılmış müebbet hapis veya müebbet hapis veya on yıldan fazla hapis cezalarında zamanaşımı uygulanmaz.” Yine Tck’nın “Soykırım” başlıklı 76., “İnsanlığa Karşı Suçlar” başlıklı 77. ve “Örgüt” başlıklı 78. maddesinde belirtilen suçlardan dolayı zamanaşımı işlemez.
- Ceza zamanaşımı hükmün kesinleştiği veya infazın kesintiye uğradığı günden itibaren uygulanmaya, sürenin başlangıcı da kural olarak hükmün kesinleşmesinden itibaren işlemeye başlar.
Kabahatler ayrı bir kanunla düzenlenmiş olduğu için onlarla ilgili ceza zamanaşımı süresi de bu kanunla düzenlenmiştir.
- Ceza zamanaşımında esas alınan ceza, genel af veya özel af ile daha hafif bir cezaya çevrilmiş ise zamanaşımı süresi hükümde yazan cezaya göre değil çevrilme neticesinde infaz edilmesi gereken cezaya göre belirlenecektir. Cezanın bir kısmının infaz edildiği hallerde, mahsup durumunda zamanaşımı infaz edilmeyen kısma göre hesaplanır.
Ceza mahkumiyetinin ertelenmesine karar verilmiş ve fakat deneme süresi içinde yeni bir suç işlendiğinden ertelenen kısmın infazına karar verilmiş ise zamanaşımı süresinin hesabında infazında karar verilen kısım dikkate alınacaktır. Aynı şekilde kısa süreli hapis cezası 50. madde çerçevesinde seçenek yaptırım olarak adli para cezasına veya tedbire çevrilmişse, bu durumda uygulamada asıl mahkûmiyet çevrilen adli para cezası ve tedbir olduğundan eğer adli para cezasına çevirme söz konusuysa adli para cezası için öngörülen zamanaşımı süresi işleyecektir. Kısa süreli hapis cezalarında para cezası dışında diğer seçenek yaptırımlara çevrilmesi durumunda zamanaşımı uygulamasından bahsedilemeyecektir.
Birden fazla mahkumiyetin bulunduğu hallerde her bir ceza mahkûmiyeti için bağımsız zamanaşımı süresi işleyecektir.
- Ceza zamanaşımında süreler yaş gruplarına göre farklılık içerecek şekilde düzenlenmiştir. Burada, fail açısından hükmün açıklandığı veya kesinleştiği andaki yaşı değil, suçu işlediği andaki yaşı dikkate alınmaktadır. Maddenin 2. fıkrasına göre fiili işlediği sırada on iki yaşını doldurmuş olup da on beş yaşını doldurmamış olanlar hakkında, bu sürelerin yarısının; on beş yaşını doldurmuş olup da on sekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında ise, üçte ikisinin geçmesiyle ceza infaz edilmez.
Ceza Zamanaşımı Süreleri
Ceza Zamanaşımı Süreleri (Tck 68) | |
Verilen cezanın üst sınırı | |
a)Suç tarihi itibarıyla 18 yaşını bitirmişler için | Ceza Zamanaşımı Süresi |
Ağırlaştırmış müebbet hapis cezalarında | 40 yıl |
Müebbet hapis cezalarında | 30 yıl |
20 yıl ve daha fazla süreli hapis cezalarında | 24 yıl |
5 yıldan fazla 20 yıldan az hapis cezalarında | 20 yıl |
5 yıla kadar hapis ve adli para cezalarında | 10 yıl |
b) Suç tarihi itibarıyla 15 yaşını bitirmiş 18 yaşını bitirmemişler için | Ceza Zamanaşımı Süresi |
Ağırlaştırmış müebbet hapis cezalarında | 26 yıl 8 ay |
Müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda | 20 yıl |
20 yıl ve daha fazla süreli hapis cezalarında | 16 yıl |
5 yıldan fazla 20 yıldan az hapis cezalarında | 13 yıl 4 ay |
5 yıla kadar hapis ve adli para cezalarında | 6 yıl 8 ay |
c) Suç tarihi itibarıyla 12 yaşını bitirmiş 15 yaşını bitirmemişler için | Ceza Zamanaşımı Süresi |
Ağırlaştırmış müebbet hapis cezalarında | 20 yıl |
Müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda | 15 yıl |
20 yıl ve daha fazla süreli hapis cezalarında | 12 yıl |
5 yıldan fazla 20 yıldan az hapis cezalarında | 10 yıl |
5 yıla kadar hapis ve adli para cezalarında | 5 yıl |
Ceza Zamanaşımı ve Hak Yoksunlukları (TCK 69)
TCK’nın 69. maddesine göre “Cezaya bağlı olan veya hükümde belirtilen hak yoksunluklarının süresi ceza zamanaşımı doluncaya kadar devam eder.” Söz konusu maddenin gerekçesinde de “Madde metninde cezaya bağlı olan veya mahkemenin verdiği hükümde yer alan hak yoksunluklarının süresinin ceza zamanaşımı doluncaya kadar devam edeceği belirtilmiştir. Hükmolunmuş olan cezanın infazının gecikmesi, bu cezaya bağlı hak yoksunluklarının uygulanmasını engellemeyecektir. Ancak bu suretle doğan hak yoksunluklarının en fazla ceza zamanaşımı süresi doluncaya kadar devam edeceği maddede hüküm altına alınmıştır” denilmektedir.
Kanun koyucunun asıl ceza için vaz geçtiği takip yetkisini, hak yoksunluğu için devam ettirmesi tutarlı olmayacağından bu madde çerçevesinde kesinleşme ile başlayan Tck’nın 53/1. maddesindeki veya infaz ile başlayan 53/5-6. maddelerindeki hak yoksunlukları ancak zamanaşımı doluncaya kadar devam edebilecek, bu tarihten sonra hak yoksunluğu veya yasaklılık da kalkacaktır.
Müsadere Zamanaşımı (TCK 70)
Tck’nın 70. maddesine göre “Müsadereye ilişkin hüküm, kesinleşmeden itibaren yirmi yıl geçtikten sonra infaz edilmez.” denilmektedir.
Suç karşılığında öngörülen güvenlik tedbirlerinden birisi de müsaderedir. Müsadere, suçun işlenmesinde kullanılan eşyanın veya suç nedeniyle elde edilen gelirlerin mülkiyetinin devlete geçmesi sonucunu doğuran bir tedbirdir. Tck kapsamında “eşya müsaderesi (m. 54)” ve “kazanç müsaderesi (m. 55)” olmak üzere iki müsadere tedbiri düzenlenmiştir.
Tck’nın 70. maddesinden de açıkça anlaşılacağı üzere eşya veya kazanç müsaderesine ilişkin hükümler, hüküm kesinleşmesinden itibaren 20 yıl geçtikten sonra infaz edilemeyecektir. Ancak burada bahsedilen hüküm, kesin hükümle birlikte müsadere kararıdır.
Müsadere zamanaşımında sürenin başlangıcı hükmün kesinleşme tarihiyle başlar. Zamanaşımını kesen veya durduran bir neden müsadere zamanaşımı için Tck’da öngörülmemiştir.
Ceza Zamanaşımının Kesilmesi (TCK 71. m)
Tck’nın 71. maddesinde;
(1) Mahkûmiyet hükmünün infazı için yetkili merci tarafından hükümlüye kanuna göre yapılan tebligat veya bu maksatla hükümlünün yakalanması ceza zamanaşımını keser.
(2) Bir suçtan dolayı mahkûm olan kimse üst sınırı iki yıldan fazla hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suç işlediği takdirde, ceza zamanaşımı kesilir
denilmektedir. Maddenin gerekçesinde de “Tasarının ilgili maddesinin ikinci fıkrasında zamanaşımını kesen mahkûmiyet bakımından değişiklik yapılmıştır. Tasarıda daha önce işlediği bir suçtan mahkûm olan kimsenin zamanaşımı süresi içinde mahkûm olduğu suç türünden diğer bir suç işlediği takdirde ceza zamanaşımının kesileceği kabul edilmişti. Ancak, madde metninde yapılan değişiklikle, üst sınırı iki yıldan fazla hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suç işlendiğinde zamanaşımının kesileceği kabul edilmiştir” denilmektedir.
Ceza zamanaşımının kesilebilmesi için öncelikle işlemeye başlamış olması gerekmektedir. Zamanaşımı kesinleşen mahkumiyet hükmünün infazına başlamadan veya kesintiye uğramasından sonra işlemeye başlayacaktır. Ceza zamanaşımı kesildiğinde, süre kesilme sebebinin gerçekleştiği gün de dahil olmak üzere yeniden ve tam olarak işlemeye başlar.
Ceza zamanaşımında, dava zamanaşımında olduğu gibi kesilmeler neticesinde zamanaşımı sürelerinin uzamasına bir sınır konulmuş değildir. Bu nedenle ceza zamanaşımı her kesildiğinde yeniden işlemeye başlayacak ve bu daima tekrarlanabilecektir.
İştirak halinde işlenmiş suçlarda hangi şerik için kesme sebebi gerçekleşmişse o kişi için ceza zamanaşımı kesilecektir. Maddede zamanaşımı kesen hususlar huşular şunlardır.
Mahkumiyet hükmünün infazı için hükümlüye yapılan tebligat: Yetkili merci tarafından hükümlüye yapılacak hükmün infazı için yapılan tebligat zamanaşımını kesecektir. Yine infaz için zorla getirilme ve tutuklama müzekkerenin tebliğ edilmesi ceza zamanaşımını kesecektir. Ancak, mahkûmiyet hükmüyle ilgisi olmayan, örneğin yargılama giderlerinin ödenmesine ya da infazın sonraya bırakılmasına ilişkin tebligatlar ceza zamanaşımını kesmeyecektir.
Burada yapılacak tebligatın hükümlüye yapılması gerekmektedir. Hükümlü dışındaki kişilere yapılan tebligatlar zamanaşımını kesmez.
Yine tebligatın belli bir suçla ilgili yapılmış olması gerekir. Hangi mahkûmiyet için tebligat yapılmışsa zamanaşımı o mahkûmiyet için kesilecektir. Eğer mahkûmiyet hapis ve adli para cezalarını birlikte içeriyorsa bu cezalardan birinin infazı için yapılan tebligat diğer ceza için de zamanaşımını kesecektir
Hükümlünün infaz amacıyla yakalanması: Hükümlünün infazını sağlamak amacıyla yakalanması ceza zamanaşımını kesecektir. Ancak, hükümlünün yakalanması, infazına konu hüküm sebebiyle olmalıdır. Bu hüküm dışındaki başka bir sebeple, örneğin başka bir suçtan ötürü yakalanması halinde zaman aşımı kesilmez.
Eğer hükümlü adli para cezasına mahkum edilmiş ve bunu ödemediği için cezası hapse çevrilmişse bu halde yakalanması ceza zamanaşımını kesecektir. Maddede hükümlünün infazı amacıyla yakalanması dendiğinden kolluğun yapmış olduğu müzekkeresiz yakalama işlemleri ile yetkili merciler dışında yapılan yakalamalar zaman aşımını kesmeyecektir. Birden çok mahkûmiyet hallerinde sadece emre konu olan mahkûmiyete ilişkin zamanaşımı kesilmiş olur.
Üst sınırı iki yıldan fazla hapis cezası gerektiren kasti yeni bir suçun işlenmesi: Daha önce işlemeye başlamış bir zamanaşımı söz konusuyken kişinin iki yılın üstünde hapis cezası gerektiren kasti bir suç işlemesi halinde öncesinde işlemeye devam eden zamanaşımı süresi kesilmiş olacaktır. Ancak sonradan işlenen suçun üst sınırı iki yılın altındaysa veya bu suç için sadece adli para cezası öngörülmüşse o halde daha önce işlemeye başlamış olan zamanaşımı süresi bundan etkilenmeyecektir. Kanunun bu fıkrası suçun işlenmiş olmasını esas aldığı için söz konusu suçtan mahkûmiyete hükmedilmiş olması ve bunun kesinleşmesi gerekli değildir.
Ceza Zamanaşımın Durması
Tck’da buna ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. Ancak ceza zamanaşımını durduracağı söylenebilecek iki hal Ceza Muhakemeleri Kanununun Yürürlük ve Uygulanma Şekli Hakkında Kanunun “Zamanaşımı” başlıklı 15. maddesinde şu şekilde düzenlenmiştir:
(1) Birden fazla mahkûmiyeti olan kişi bu mahkûmiyetlerden birine ilişkin cezayı infaz kurumunda çektiği sürece, diğer cezaları açısından ceza zamanaşımı işlemez.
(2) Cezanın infazının ertelenmesi veya durdurulması halinde, bu cezaya ilişkin zamanaşımı işlemez.”
Zamanaşımının Hesabı ve Uygulanması (TCK 72.m)
Tck’nın “ Zamanaşımının hesabı ve uygulanması “ başlıklı 72. maddesi şu şekildedir:
(1) Dava ve ceza zamanaşımı süreleri gün, ay ve yıl hesabıyla belirlenir. Bir gün, yirmidört saat; bir ay, otuz gündür. Yıl, resmi takvime göre hesap edilir.
(2) Dava ve ceza zamanaşımı re’sen uygulanır ve bundan şüpheli, sanık ve hükümlü vazgeçemezler.
Madde metninden de anlaşılacağı üzere, dava ve ceza zamanaşımı süreleri gün, ay ve yıl hesabıyla belirlenir. Bir gün, 24 saat; bir ay 30 gündür. Yıl ise resmi takvime göre hesap edilir. Tck’nın 66. maddesinde “suçun işlendiği günden başlar” dendiği için suçun işlendiği gün, temadi ve veya teselsülün sona erdiği gün, zamanaşımı hesaplamasında nazara alınacaktır.
Dava ve ceza zamanaşımı re’sen uygulanır ve bundan şüpheli, sanık ve hükümlü vazgeçemezler. Yani hükümlü, işlemiş olduğu suçtan ötürü ceza zamanaşımı süresi tamamlandıktan sonra “ben her halükarda cezamı çekmek istiyorum” diyerek yetkili mercilere teslim olmuş bile olsa söz konusu cezanın infazı yapılamaz.
Ceza zamanaşımı süresinin kesilmesi ve işlemesine örnek vermek gerekirse; 01.01.2019 tarihinde 4 yıl hapis cezası içeren mahkumiyet hükmü kesinleşmiş olsun. Hükümlüye 01.03.2019 tarihinde cezasının infazı amacıyla davetiye gönderilmiş, hükümlü davete rağmen gelmediği için hakkında yakalama kararı çıkartılmış ve 01.03.2020 tarihinde yakalanmıştır. Hükümlünün ceza miktarı dikkate alındığında ceza zamanaşımı süresi 10 yıldır. Hükümlüye 01.03.2019 tarihinde davetiye gönderilmesiyle zamanaşımı süresi kesilmiş, hükümlü zamanaşımı süresinin içinde 01.03.2026 yılında yakalanmıştır. Hükümlü, ceza zamanaşımı süresi içinde yakalandığı için cezası infaz edilmelidir. Hükümlü, zamanaşımından sonra yakalansaydı cezası infaz edilmeyecekti.
Ceza Zamanaşımı TCK 68 Yargıtay Kararları
Yargıtay 16. Ceza Dairesi, K.T.: 13.10.2015, 2015/5314 E. ve 2015/3067 K.
- Ceza Zamanaşımı
- TCK 68. Madde
Dosya kapsamına göre, sanığın mahkûm olduğu ilk ceza olan 12 yıl 6 ay ağır hapis cezasının 22.09.2003 tarihinde kesinleşmesi üzerine 20 yıllık ceza zamanaşımı süresinin bu tarihten itibaren işlemeye başladığı, sanığa cezanın infazı için tebligat çıkarılmadığı, 05.12.2003 tarihinde doğrudan yakalama emri düzenlendiği, ancak sanığın yakalanamadığı, daha sonra 5237 sayılı Kanuna göre yapılan uyarlama sonucunda 25.09.2007 tarihli karar ile cezanın 6 yıl 3 ay hapis olarak belirlendiği, bu kararın temyiz edilmeksizin 31.10.207 tarihinde kesinleştiği, takip eden süreçte de sanığın yakalanarak cezasının infazının mümkün olmadığı, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 21.01.2008 tarihli ve 2003/4149 sayılı müddetnamesine göre sanığın tutukluluk ve gözaltında geçirdiği 941 gün mahsup miktarının bulunduğu, bu sürenin 6 yıl 3 ay hapis cezasından düşülmesi durumunda sanığın infaz etmesi gereken bakiye cezasının 5 yılın altına düştüğü, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun ceza zamanaşımı düzenleyen 68/5. Maddesinde yer alan “Ceza zamanaşımı, hükmün kesinleştiği veya infazın herhangi bir suretle kesintiye uğradığı günden itibaren başlar ve kalan ceza miktarı esas alınarak süre hesaplanır” şeklindeki düzenleme uyarınca ceza zamanaşımı süresinin kalan ceza miktarı esas alınarak hesaplanması gerektiği, somut olayda hükümlünün infaz etmesi gereken kalan cezası 5 yıldan az olduğundan 10 yıllık ceza zamanaşımına tabi olacağı ve hükümlü hakkında yakalama emrinin çıkarıldığı 05.12.2003 tarihinden itibaren herhangi bir kesilme nedeni de bulunmadığından, 10 yıllık ceza zamanaşımı süresinin 05.12.2003 tarihinde dolmuş olduğu cihetle, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
Yargıtay 5. Ceza Dairesi, 2011/25072 K.
- Ceza Zamanaşımı
- TCK 68. Madde
Uyarlama yargılamasının yeni yasanın uygulanması koşullarının belirlenmesi amacı ile sınırlı ve kendine özgü bir yargılama olduğu, bu yargılama sonunda verilen karar hüküm niteliğinde ve temyizi kabil olmakla birlikte, sonradan yürürlüğe giren lehe yasanın hükümlü lehine uygulanması ve infaz yeteneği bulunan ilk hükmü değiştirmekten ibaret ve infaza ilişkin bir karar olduğu, bu nedenle ceza zamanaşımını yeniden başlatıcı vasfı bulunmadığı gibi 765 sayılı TCK.nun 114 ve 5237 sayılı TCK.nun 71. maddelerinde ceza zamanaşımını kesen nedenler arasında da sayılmadığı, kanunda sınırlı olarak gösterilen zamanaşımını başlatan ve kesen nedenlerin yorum ve kıyas yoluyla hükümlü aleyhine genişletilemeyeceği, 19.02.1991 tarihli yakalama kararından itibaren yirmi yıllık ceza zamanaşımının dolduğu, kaldı ki 13.06.2005 günlü ek karar duruşma dışı verilse dahi davanın esasını çözmesinden dolayı temyizinin olanaklı bulunduğu ve kesinleşmediği anlaşıldığından CMK.nun 309. maddesi uyarınca yerinde görülmeyen istemin REDDİNE karar verilmiştir.
Yargıtay 2. Ceza Dairesi, 2014/19694 K.
- Ceza Zamanaşımı
- TCK 68. Madde
Mahkeme kararı kesinleştikten sonra, şartları varsa Adalet Bakanlığı’nın kanun yararına bozma istemi üzerine, hüküm kanun yararına bozulabilir. Ancak, kanun yararına bozma isteminden önce hüküm kesinleştiğinden, kanun yararına bozma talebinin kabul edilmesinden sonra yapılacak yargılama sırasında dava zamanaşımı hükümleri uygulanmaz. Kesinleşen kararın kanun yararına bozulmuş olması daha önce verilen hükmün kesinleşmesi sebebiyle sanığın hükümlü sıfatını almasını etkilemez; bu nedenle hükümlü hakkında dava zamanaşımı şartlarının değil, ceza zamanaşımı şartlarının oluşup oluşmadığı değerlendirilebilir.
Ceza Zamanaşımı Hakkında Sık Sorulan Sorular
Savcılık soruşturması zamanaşımı var mıdır?
Savcılık soruşturması zamanaşımı ceza ve dava zamanaşımı ile aynıdır. Bu sürelere tabidir.
Tck 66/1 Nedir?
Tck 61/1; Kanunda başka türlü yazılmış olan haller dışında kamu davası;
a) Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda otuz yıl,
b) Müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda yirmibeş yıl,
c) Yirmi yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezasını gerektiren suçlarda yirmi yıl,
d) Beş yıldan fazla ve yirmi yıldan az hapis cezasını gerektiren suçlarda onbeş yıl,
e) Beş yıldan fazla olmamak üzere hapis veya adlî para cezasını gerektiren suçlarda sekiz yıl,
Geçmesiyle düşer.
Bundan 5 yıl önce araba kullanırken taksirle bir kişinin ölümüne sebep olmuştum. Bundan dolayı da 6 yıl ceza almıştım. Ancak cezam infaz edilmeden yurt dışına kaçmıştım. Daha sonra yurt dışına giriş yaptığım esnada çantamda bulunan beş adet cep telefonunu gümrükte beyan etmediğim için gümrük muhafızlarınca hakkımda yakalanma işlemi uygulandı. Bu durumda daha önce taksirli suçtan dolayı almış olduğum cezanın zamanaşımı kesilir mi?
Ceza zamanaşımı süresinin kesilmesi için o cezaya konu hükmün infazı amacıyla yakalanmış olmanız gereklidir. Oysa size başka bir suçtan ötürü yakalama işlemi yapıldığı için taksirli suçtan almış olduğunuz cezanın ceza zamanaşımı süresi kesilmeyecektir.
Kasten öldürme suçundan dolayı 18 yıl ceza almıştım. 15 yıl boyunca kaçak yaşadığım esnada bir kişiyle yaşadığımız sorun nedeniyle bu kişiyi kasten yaraladım ve bundan dolayı da gözaltına alındım. Bu işlemiş olduğum suçtan ötürü önceki suçum nedeniyle işleyen ceza zamanaşımı etkilenecek midir?
Üst sınırı 2 yıldan fazla hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suç işlenmesi halinde önceki suçtan ötürü işlemeye başlayan ceza zamanaşımı kesilir. Kasten yaralama suçunun üst sınırı 3 yıl olup maddede belirtilen 2 yıllık süreyi aştığından önceki suçunuzdan dolayı işleyen ceza zamanaşımı kesilmiş olacaktır.
Sonradan işlediğim kasten yaralama nedeniyle yargılama devam etmektedir. Önceki suçum nedeniyle işleyen ceza zamanaşımı bundan etkilenir mi?
Tck’nın 71/2. maddesi üst sınırı 2 yıldan fazla hapis cezası gerektiren bir suçun kasten işlenmesini esas almaktadır. Maddede suçun kesinleşmesini değil işlenmiş olmasını esas alındığından suçun işlenmiş olması yeterli olup bu suçtan ötürü söz konusu cezanın kesinleşmesine gerek yoktur. Önceki suçtan ötürü işleyen ceza zamanaşımı kesilecektir.