Alkollü Trafik Kazasında Rücu Nedir?

Alkollü Trafik Kazasında Rücu Nedir?

alkollu trafik kazasinda rucu

Alkollü trafik kazasında rücu, aracı sevk ve idare eden sürücü alkol veya uyuşturucu uyarıcı madde etkisi altında iken trafik kazasına sebebiyet verdiyse, kaza sonucunda zarar görenlere ödemede bulunan sigorta şirketi ödediği tazminatı sigorta ettirenden talep edilmesine denir. Bu durumda sigorta şirketinin rücu hakkının doğabilmesi için kusur oranlarının tespit edilip kazanın oluşumunda alkollü sürücünün kusurunun bulunması gerekmektedir. Bu durum KTK 95/2. maddesinde “…Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene başvurabilir…” (sigorta şirketinin rücu hakkı)

Sigorta şirketleri kazanın ardından olayı inceler, kusur oranlarını tespit eder ve bu inceleme ve tespitler sonucunda tazminat ödemesini gerçekleştirir. Alkollü sürücü kazada kusurlu değil ise, tazminatı kusurlu sürücünün sigortası ödeyecektir. Kazanın oluşumunda alkollü sürücü kusurlu ise, tazminat ödeyen sigorta şirketi kusurlu ve alkollü sürücüye rücu edebilecektir.  Alkollü trafik kazası sonucu sigorta şirketinin zararı sigorta ettirene rücu edebilmesi için kazanın münhasıran alkolün etkisiyle gerçekleşmiş olması gerekir. Hava, yol, olayın oluş şekli gibi bütün faktörler bir bütün olarak değerlendirilmeli kaza ve alkol etkisi arasında nedensellik bağı kesin bir şekilde tespit edilmelidir.

Trafik güvenliği açısından kişilerin iradesini sakatlayan alkol, uyuşturucu vs gibi maddesinin etkisinde olan kişilerin araç kullanmaları yasaklanmıştır. Trafik güvenliğini sağlamak için belirli kurallar öngörülmüş, çeşitli işaret ve tabelalarla yaya ve araç sürücülerine çeşitli kolaylıklar sağlanmaya çalışılmış ve bunlar belirli kalıplar içinde kanunen düzenlenmeye çalışılmıştır. Bu makalemizde de alkollü araç kullanma nedeniyle oluşan trafik kazası sonucu oluşan zararda rücu hakkı konusunda Kadim Hukuk ve Danışmanlık olarak bilgilendirmeye çalışacağız.

Alkollü Trafik Kazasında Rücu Nedir?

Sürücünün alkol veya uyuşturucu alarak araç kullanmasının suç oluşturabilmesi için “güvenli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek halde” olmak koşulu aranmıştır. Alkol Sebebiyle oluşan trafik kazalarında sigorta rücu davalarında, sürücünün alkollü olması yeterli neden değildir. Kazanın alkolün etkisi altında işlenip işlenmediği araştırılmalı, kısacası aracın alkollü sürülmesi ile kazanın meydana gelmesi arasında “nedensellik bağı” bulunmalıdır. Kasko Sigortalarıyla ilgili rücu davalarında, Kazanın alkolün etkisi altında işlenmediği saptandığında dava reddedilmekte ise de, Trafik Sigortalarına ilişkin rücu davalarında daha katı bir uygulama görülmektedir. Kaza ile zarar arasında nedensellik bağı olup olmadığının tespiti için, bilirkişi raporu yoluna başvurmaktadır.

Alkolün derecesinden ziyade kişide görülen etkisi önemlidir. Kimi yüksek promilli olsa bile güvenli bir şekilde araç sürebilir. Kimisi de yasal sınır olan %50 promil alkolde bile ayakta durmakta zorluk çekebilirler. Bu nedenle alkolün kazaya etkisine göre rücu hakkı olup olmadığı değerlendirilmelidir. Sürücünün alkollü olduğu trafik kazalarında zarar görenlerin zararını karşılayan sigorta şirketi, yalnızca sigorta ettirene rücu imkânına sahiptir. Sigorta sözleşmesinin tarafı olmayan araç sürücüsüne karşı rücu davası yöneltilemez. Aksi taktirde dava husumet yokluğu sebebiyle reddedilecektir.

alkollu trafik kazasinda rucu nedir
alkollu trafik kazasinda rucu nedir

Trafik Kazasında Karşı Taraf Alkollü İse

2918 sayılı KTK.nun 48. maddesine ve buna bağlı Yönetmeliğin 97.maddesine göre “ Uyuşturucu veya keyif verici maddeleri almış olanlar ile alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmeleri yasaktır.”

Genellikle sigorta rücu davalarında, sürücünün alkollü oluşu yeterli neden sayılmayıp, kazanın alkolün etkisi altında meydana gelip gelmediği araştırılmakta, başka bir deyişle alkollü araç sürme ile kazanın oluşu arasında “nedensellik bağı” aranmaktadır. Daha çok Kasko Sigortalarıyla ilgili rücu davalarında, kazanın nedeninin alkol olmadığı saptandığında dava reddedilmekte ise de, Trafik Sigortalarında daha katı bir uygulama görülmektedir. Kazanın nedeninin alkol olup olmadığının tespiti söz konusu olduğunda, mahkemeler bir “nöroloji uzmanı”nın bilirkişi kurulunda yer almasını gerekli görmektedirler.

Alkolün derecesi önemli değildir; etkisi kişiden kişiye değişir. Kimi 300 promil alkollü olsa bile güvenli araç sürme yeteneğini kaybetmez. Kimisi de yasal sınır olan %50 promil alkolde bile kendilerini kontrol edemez hale gelirler. Siz alkol derecesinden söz etmek yerine “kazanın oluş biçimini” anlatsaydınız, örneğin Trafik Kazası Tespit Tutanağındaki veya bilirkişi kusur raporu verilmişse rapordaki açıklama ve değerlendirmeleri bize ulaştırsaydınız, görüşlerimiz ona göre biçimlenirdi.

Alkollü Araç Kullanma Cezası

2918 sayılı KTK’nun 48. maddesine ve buna bağlı Yönetmeliğin 97.maddesine göre “Uyuşturucu veya keyif verici maddeleri almış olanlar ile alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmeleri yasaktır.” Uygulanacak cezalar ise şu şekildedir,

  • İlk olarak fiili suç oluşturmasa bile yasal sınırın (0,5 Promil) üzerinde alkollü araç kullandığı tespit edilen kişiye 6.439 TL idari para cezası verilir ve sürücü belgesine 6 ay el konulur. Araç hususi otomobil değilse yasal sınır 0.21 promil olarak uygulanır. Sürücü belgesi alınan kişiye son ihlalden geriye doğru 5 yıl içinde;
  • İkinci defa alkollü yakalanırsa; 8.075 TL idari para cezası verilir ve sürücü belgesi 2 yıl süreyle geri alınır.
  • Üç ve daha fazlasında alkollü yakalanırsa; 12.977 TL idari para cezası verilir ve sürücü belgesi her seferinde beşer yıl süreyle geri alınır.
  • Eğer sürücü stajyer ise yani sürücü belgesini almasından itibaren ilk 2 yılın içindeyse promil oranına göre ceza ikiye ayrılıyor. 0.2 promilin altında alkol oranı çıkarsa para cezası ve 20 ceza puanı alır. İhlalin yapıldığı tarihte ceza puanı 75 ve üzerine çıkıyorsa sürücü belgesi 2 yıl süreyle geri alınır. Ancak alkol oranı 0.2 promilin üzerinde ise sürücü belgesine süresiz olarak el konulur.

Alkollü Trafik Kazasında Rücu ile İlgili Yargıtay Kararları

11.HD. 08.03.1999 Ε. 1998/10121 Κ. 1999/1962

  • Alkollü Trafik Kazasında Rücu

Zorunlu trafik sigortacısı şirketin, zarar gören üçüncü kişiye ödediği tazminatı sigortadan talep edebilmesi için araç kullananın alkollü olması yetmeyip alkol nedeniyle aracı güvenli sürme yeteneğini kaybetmiş olması gerekir. Bu sebeple sürücünün aldığı alkolün promil oranlarının doğrudan doğruya sonuca etkisi yoktur. Bu durumda mahkemece nöroloji uzmanı, hukukçu ve bir trafik uzmanı bilirkişi heyetine inceleme yaptırılarak bu kaza ve hasarın münhasıran sürücünün aldığı alkolün tesiri altında ileri gelip, gelmediğini tespiti ile sonucuna göre bir karar vermek gerekirken, bu hususta yeterli açıklama içermeyen bilirkişi raporuna istinaden yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış ve kararın bozulması gerekmiştir.


11.HD.14.02.2005, E.2004/4787 Κ.2005/1178

  • Alkollü Trafik Kazasında Rücu

Dava, trafik sigorta poliçesi uyarınca ödenen üçüncü kişi zararının, aracın alkollü kullanıldığı iddiasına dayalı, poliçe genel koşulları 4/d maddesi hükmüne göre sigorta ettirenden rücuen tazmini istemine ilişkindir, mahkemece, nöroloji uzmanı, hukukçu ve trafik konusunda uzman bilirkişi heyetine birlikte inceleme yaptırılıp, olayın oluş şekli, hava, yol durumu gibi unsurlar bir bütün olarak değerlendirilip, rizikonun salt alkolün etkisi altında gerçekleşip gerçekleşmediğinin, başka unsurların da rol oynayıp oynamadığının tespiti bakımından denetime uygun rapor alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.


11.HD.16.01.2006, E.2005/209 Κ.2006/187

  • Alkollü Trafik Kazasında Rücu

Dava, trafik sigorta poliçesiyle sigortalı aracın alkollü kullanıldığı iddiasına dayalı, zarar gören üçüncü kişilere ödenen tazminatın rücuen tahsiline yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ve Dairemizin yerleşen uygulamasına göre, trafik sigortacısının kendi sigortalısına geri dönerek ödediği tazminatı talep edebilmesi, kazanın salt alkolün etkisiyle meydana gelmiş olması koşuluna bağlıdır. Dolayısıyla, sürücünün almış olduğu alkolün oranı sonuca etkili değildir.


11.HD. 03.07.2014 Ε. 2014/11405 Κ. 2014/10468

  • Alkollü Trafik Kazasında Rücu

Dava, trafik sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkiline trafik sigortalı aracın dava dışı sürücünün alkollü olarak aracı sevki sırasında meydana gelen kazada kazaya karışan aracın hasara uğradığını ve bu aracın kasko sigortacısına ödeme yapıldığını belirterek ödenen miktarın ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile tahsilini talep etmiştir. Hasarın teminat dışı kalabilmesi için kazanın meydana geliş şekli itibariyle sürücünün salt (münhasıran) alkolün etkisi altında kaza yapmış olması gerekmektedir. Diğer bir anlatımla sürücünün alkollü olması tek başına hasarın teminat dışı kalmasını gerektirmez.

Mahkemece yapılacak iş, sürücünün alkol aldığı kabul edilerek, kazanın münhasıran alkolün etkisi altında olup olmadığı üzerinde durulmalı, içinde nörolog doktorun da bulunduğu uzman bilirkişi kurulundan rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmelidir.


17.HD. 27.02.2014 Ε. 2014/2324 Κ. 2014/2647

  • Alkollü Trafik Kazasında Rücu

Dava, ZMSS sözleşmesine dayanılarak, sigortalı aleyhinde açılan rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece kusur durumu, gerçek zarar miktarı ve olayın münhasıran alkolün etkisi altında meydana gelip gelmediği hususlarında hiç inceleme yaptırılmamıştır. Mahkemece, aralarında nöroloji ve kusur, hasar konularında uzman İTÜ v.b. kurumlardan seçilecek bilirkişi kurulundan; olayın oluş şekli, yol, gün, hava duru- mu, aracın sürücüsünün konumu, kaza tesbit tutanağı, ekspertiz raporu ve dosyadaki tüm delillerin birlikte değerlendirilerek, kazanın münhasıran alkolün etkisi altında mey- dana gelip gelmediğinin, başka unsurların da kazanın oluşunda etkili olup olmadığının tesbiti hususlarında ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekir.

Yorum Gönderin

X
kadim hukuk ve danışmanlık