Ağır ceza mahkemesi görev alanı 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev Ve Yetkileri Hakkında Kanun’da İkinci Kısım “Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri” başlığı altında İkinci Bölüm “Ceza Mahkemeleri” bölümünde 12. Maddede düzenlenmiştir. Ağır ceza mahkemelerinin görevine giren suçlar hakkında hükmedilecek ceza daha fazla olduğu için asliye ceza mahkemesinden görev yönünden ayrılmıştır. Görev alanlarına giren suçlar daha ağır olduğu için bir başkan, iki üye ve bir de Cumhuriyet savcısı görevlidir. Bahse konu 12. Madde şu şekildedir: “Kanunların ayrıca görevli kıldığı hâller saklı kalmak üzere, Türk Ceza Kanununda yer alan yağma (m. 148), irtikâp (m. 250/1 ve 2), resmî belgede sahtecilik (m. 204/2), nitelikli dolandırıcılık (m. 158), hileli iflâs (m. 161) suçları, Türk Ceza Kanununun İkinci Kitap Dördüncü Kısmının Dört, Beş, Altı ve Yedinci Bölümünde tanımlanan suçlar (318, 319, 324, 325 ve 332 nci maddeler hariç) ve 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun kapsamına giren suçlar dolayısıyla açılan davalar ile ağırlaştırılmış müebbet hapis, müebbet hapis ve on yıldan fazla hapis cezalarını gerektiren suçlarla ilgili dava ve işlere bakmakla ağır ceza mahkemeleri görevlidir. Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay’ın yargılayacağı kişilere ilişkin hükümler, askerî mahkemelerin görevlerine ilişkin hükümler ile çocuklara özgü kovuşturma hükümleri saklıdır.”
Türkiye’de yargı kolları dörde ayrılmaktadır. Bunlar adli yargı, idari yargı, anayasa yargısı ve uyuşmazlık yargısıdır. Adli yargı da kendi içerisinde ikiye ayrılarak hukuk ve ceza mahkemeleri olarak bölünür. Hukuk mahkemeleri; sulh hukuk mahkemeleri, asliye hukuk mahkemeleri, asliye ticaret mahkemeleri, icra mahkemeleri, kadastro mahkemeleri, iş mahkemeleri, tüketici mahkemeleri, fikri ve sınai haklar mahkemeleri, aile mahkemeleri olarak bölümlere ayrılır. Ceza mahkemeleri ise esasen asliye ceza mahkemeleri ve ağır ceza mahkemeleri olarak ikiye ayrılır. Bunların dışında özel kanunlarla kurulan ceza mahkemeleri de (Örneğin çocuk mahkemeleri) bulunmaktadır. Kadim Hukuk ve Danışmanlık olarak bu yazımızda Ağır Ceza Mahkemeleri konusunu ele alacağız.
Ağır Ceza Mahkemesi’nin Görev Alanına Giren Suçlar
Ağır ceza mahkemelerinin görev alanı 5235 sayılı kanun 12. Madde ile düzenlenmiştir. Söz edilen madde hükmüne göre; Kanunların ayrıca görevlendirdiği haller saklı kalmak kaydıyla aşağıdaki suçlar ağır ceza mahkemelerinin görev alanına girer. Ağır ceza mahkemelerinin görev alanındaki suçlar şöyledir:
- Yağma (TCK m. 148)
- İrtikap (TCK m. 250/1-2)
- Resmi Belgede Sahtecilik (TCK m. 204/2)
- Nitelikli Dolandırıcılık (TCK m. 158)
- Hileli İflas (TCK m. 161)
- Türk Ceza Kanununun İkinci Kitap Dördüncü Kısmının Dört, Beş, Altı ve Yedinci Bölümünde tanımlanan suçlar:
- Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak (TCK m. 302)
- Düşmanla işbirliği yapmak (TCK m. 303)
- Devlete karşı savaşa tahrik (TCK m. 304)
- Temel millî yararlara karşı faaliyette bulunmak için yarar sağlama (TCK m. 305)
- Yabancı devlet aleyhine asker toplama (TCK m. 306)
- Askerî tesisleri tahrip ve düşman askerî hareketleri yararına anlaşma (TCK m. 307)
- Düşman devlete maddi ve mali yardım (TCK m. 308)
- Anayasayı ihlal (TCK m. 309)
- Cumhurbaşkanına suikast ve fiilî saldırı (TCK m. 310)
- Yasama organına karşı suç (TCK m. 311)
- Hükümete karşı suç (TCK m. 312)
- Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine karşı silâhlı isyan (TCK m. 313)
- Silâhlı örgüt (TCK m. 314)
- Silâh sağlama (TCK m. 315)
- Suç için anlaşma (TCK m. 316)
- Askerî komutanlıkların gaspı (TCK m. 317)
- Yabancı hizmetine asker yazma, yazılma (TCK m. 320)
- Savaş zamanında emirlere uymama (TCK m. 321)
- Savaşta yalan haber yayma (TCK m. 323)
- Devletin güvenliğine ilişkin belgeler, almak ya da çalmak (TCK m. 326)
- Devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin etme (TCK m. 327)
- Siyasal veya askerî casusluk ya da uluslar arası casusluk (TCK m. 328, TCK m. 331, TCK m. 338)
- Devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin bilgileri açıklama ve elinde bulundurma (TCK m. 329, TCK m. 339)
- Gizli kalması gereken bilgileri açıklama (TCK m. 330)
- Devlet sırlarından yararlanma, Devlet hizmetlerinde sadakatsizlik (TCK m. 333)
- Yasaklanan bilgileri temin ve açıklama (TCK m. 334, TCK m. 336, TCK m. 337)
- Devletin egemenlik alametlerine ve organlarının saygınlığına karşı suçlar
- Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar
- Milli savunmaya karşı suçlar
- Devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk
- 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun kapsamına giren suçlar
- Ağırlaştırılmış müebbet hapis, müebbet hapis ve on yıldan fazla hapis cezalarını gerektiren suçlar
Ağır Ceza Mahkemelerinde Yargılama Usulü
Yukarıda açıklanan suçlar söz konusu olsa da Anayasa Mahkemesi’nin ya da Yargıtay’ın yargılayacağı kişiler olabilir. Bu kişiler hakkında uygulanacak hükümler ve çocuklara özgü kovuşturma hükümleri saklı tutularak yargılama yapılır. Kural olarak ağır ceza mahkemeleri kovuşturma evresinde görevlidir ancak bazı istisnai durumlarda soruşturma evresinde de görevli olabilir. İstisnai durumlardan birisi 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 135. Maddesinde düzenlenmiştir. Söz konusu madde hükmü telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi için iletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınmasını içerir.
İletişimin dinlenmesi, tespiti ve kaydı için ağır ceza mahkemeleri oy birliği ile karar verir. Bu karara karşı itiraz edilirse tedbir uygulanması için yine ağır ceza mahkemeleri oy birliği ile karar vermelidir. Bunun dışında verilebilecek örnek gizli soruşturmacı görevlendirmesidir. Ağır ceza mahkemesi bir soruşturma dosyasında gizli soruşturmacı görevlendirirken de oybirliği ile karar verir. Ayrıca sanık ya da şüphelinin teknik araçla izlenmesinde de ağır ceza mahkemesi oy birliği ile karar verir. Ağır ceza mahkemelerinin oy birliği ile karar verdiği durumlar:
- İletişimin dinlenmesi kayda alınması ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi
- Birinci maddeye itiraz üzerine tedbir kararı verilmesi
- Gizli soruşturmacı görevlendirilmesi
- Sanık veya şüphelinin teknik araçlarla izlenmesine karar verilmesi
- Taşınmazlara, hak ve alacaklara el koyma kararı verilmesi
- Cumhuriyet savcılıkları arasındaki yetki uyuşmazlıklarını çözümlemesi.
Ağır Ceza Mahkemeleri Kuruluş Düzeni ve Yapısı
Ağır Ceza Mahkemeleri; her il merkezinde ve bazı ilçelerde HSK’nin (Hakim ve Savcılar Kurulu) olumlu görüşü alınarak Adalet Bakanlığı tarafından kurulur. İlçelerde ağır ceza mahkemelerinin kurulabilmesi için iş yoğunluğu ve şehirlerin coğrafi durumları göz önüne alınır. Buna benzer şekilde iş yoğunluğunun fazla olduğu yerlerde ayrıca birden fazla ağır ceza mahkemesi dairesi kurulabilir. Birden fazla ağır ceza mahkemesi kurulan yerlerde ağır ceza mahkemelerine numaralar verilir. Ağır ceza mahkemeleri ayrıca bulunduğu ilin ya da ilçenin adı ile anılır. Örneğin Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi, Tarsus 1. Ağır Ceza Mahkemesi (Mersin) gibi.
Özel kanunlarda hüküm bulunmayan hallerde bir dairede uzmanlık sağlanması için daireler arası iş dağılımı yapılabilir. İş dağılımı Hakim ve Savcılar Kurulu’nca yapılır ve gelen işlerin yoğunluğu ile niteliği dikkate alınır. Bu ve buna benzer konular Resmi Gazete’de yayınlanarak ilan edilir. Daireler kendilerine tevzi edilen dosyaya bakmakla mükelleftir. İş dağılımı yapılmadan önce görülmeye başlanan bir dava; sonrasında iş dağılımının kapsamına girmiyor diye başka bir daireye gönderilemez.
Ağır ceza mahkemeleri 1 başkan ve 2 üye ile davalara bakan yani toplam 3 hâkim ile ve 1 Cumhuriyet Savcısı ile dosyaları inceleyen bir mahkeme yapısıdır. Duruşmayı kural olarak başkan yürütecektir. Cumhuriyet savcısı dosya kapsamında iddia makamı olarak heyetin sağında oturmaktadır. Bu mahkemelerin yargı yetkisi; bulundukları il ve ilçelerle bunlara adli olarak bağlı olan idari sınırlardır. Yargı çevreleri il ve ilçe sınırlarına bakılmaksızın Adalet Bakanlığı önerisi ile Hâkimler ve Savcılar Kurulu’nca belirlenir.
Ağır Ceza Mahkemeleri Kararlarına Karşı Kanun Yolları
Ağır ceza mahkemelerinde görülen bir dava ilk derece mahkemesinde görülüyor demektir. Yani verilen kararlara karşı itiraz edilebileceği gibi istinaf kanun yoluna da başvurulabilir. Kanunun gösterdiği hallerde kişinin mahkeme kararına itirazı tefhim ya da tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde itiraz kanun yoluna başvurulabilir. Ağır ceza mahkemesinin kararlarına karşı itiraz incelenirken iki duruma dikkat edilir:
- Eğer ağır ceza mahkemesinin o yerde birden çok dairesi varsa numara olarak kendini izleyen daire, (Yani Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi için Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi)
- Eğer o yerdeki ağır ceza mahkemesinin dairesi son numaralı ise (Örneğin Ankara’da 37. Ağır Ceza Mahkemesi) birinci numaralı ağır ceza mahkemesi dairesi,
- Eğer o yerde 1 tane ağır ceza mahkemesi bulunuyorsa en yakınındaki ağır ceza mahkemesi itirazı inceleyecektir.
İlk derece mahkemelerinde kurulan hükümlere karşı tefhim ve tebliğden itibaren 7 gün içinde itiraz yapılabileceği gibi aynı 7 gün içinde istinaf da yapılabilir. Dosyanın istinafta görülmesi ilk derece mahkemesinin verdiği kararın tekrar hukuken ve maddi anlamda inceleme yapılması anlamına gelir. Yapılan bu inceleme ve denetim imkanı 15 ve daha fazla hapis cezasına ilişkin ise Bölge Adliye Mahkemesi tarafından resen inceleme yapılır.
- Ağır ceza mahkemelerinin ara kararlarına da itiraz edilebilir mi?
Ağır ceza mahkemesinin hüküm niteliğindeki kararları gibi ara kararlarına karşı da itiraz kanun yoluna başvurulabilir.
- Ağır ceza mahkemesinin görevine girmeyen davalara hangi mahkeme bakar?
Suçun niteliği dolayısıyla ağır ceza mahkemesinin görev alanına girmeyen bir suç asliye ceza mahkemelerinde görülür. Yani ağır ceza mahkemeleri cezası daha ağır olan davalara bakmaktadır.