Acele Kamulaştırma (Usulü – Şartları – İtiraz )

acele kamulastirma

Acele kamulaştırma, bazı olağanüstü şartların olması halinde idarenin olağan kamulaştırma işleminde yapması ve beklemesi gereken bazı süreçleri sonradan tamamlanmak üzere, kişilere ait taşınmazlara derhal el koymasına olanak sağlayan olağan kamulaştırmanın dışında kendine özgü istisnai bir kamulaştırma yöntemidir. Mülkiyet hakkı anayasal ve uluslararası sözleşmelerle korunan ve kişinin eşya üzerindeki hakimiyetini ifade eden temel haklardan biridir. Bu nedenle kanunda öngörülen usule uygun bir şekilde sınırlanabilir. Acele kamulaştırma mülkiyetin sınırlandırılma biçimlerinden biridir. Anayasa madde 35’te temel hak ve ödevler başlığı altında mülkiyet hakkı “Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz.” şeklinde düzenlemektedir. Anayasa madde 46/1’de ise “Devlet ve kamu tüzel kişileri; kamu yararının gerektirdiği hallerde, gerçek karşılıklarını peşin ödemek şartıyla, özel mülkiyette bulunan taşınmaz malların tamamını veya bir kısmını, kanunla gösterilen esas ve usullere göre, kamulaştırmaya ve bunlar üzerinde idarî irtifaklar kurmaya yetkilidir.” denmektedir. Bu kapsamda mülkiyet hakkının sınırsız bir hak olmadığı açıkça anlaşılmaktadır. Acele kamulaştırma davalarında idare hukuku avukatı ile çalışmanız sizlerin faydasına olacaktır.

Kamulaştırma, kamunun ihtiyaçları nedeniyle kullanma, yararlanma, semerelerinden faydalanma hakkının Anayasa ve yasalara dayanılarak bedeli karşılığında zorla satın alınmasıdır. Danıştay, özel mülkiyet hakkına doğrudan müdahale eden kamulaştırma ve acele kamulaştırma işlemlerinin hukuka uygunluğunu denetlerken, söz konusu taşınmaza yönelik müdahalelerde kamu yararı gerekçesini, kanuni düzenleme gereği ve ölçülülük ya da orantılılık gibi uluslararası hukukun genel ilkelerinin varlığının dikkate alınmasını aramaktadır.

Acele kamulaştırma ise İdare’nin, bireyin özel mülkiyetine el koymasıdır. Acele kamulaştırma 2020 ile ilgili hususlar 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nda düzenlenmektedir. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu madde 27’de acele kamulaştırma “3634 sayılı Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanununun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına veya aceleliğine Cumhurbaşkanınca karar alınacak hallerde veya özel kanunlarla öngörülen olağanüstü durumlarda gerekli olan taşınmaz malların kamulaştırılmasında kıymet takdiri dışındaki işlemler sonradan tamamlanmak üzere ilgili idarenin istemi ile mahkemece yedi gün içinde o taşınmaz malın 10 uncu madde esasları dairesinde ve 15 inci madde uyarınca seçilecek bilirkişilerce tespit edilecek değeri, idare tarafından mal sahibi adına 10 uncu maddeye göre yapılacak davetiye ve ilanda belirtilen bankaya yatırılarak o taşınmaz mala el konulabilir. Mahkemece verilen taşınmaz mala el koyma kararı tapu müdürlüğüne bildirilir.

Taşınmaz malın başkasına devir, ferağ veya temlikinin yapılamayacağı hükmü tapu kütüğüne şerh edilir. El koyma kararından sonra taşınmaz mal 20 nci madde uyarınca boşaltılır. Bu Kanunun 3 üncü maddesinin 2 nci fıkrasında belirtilen hallerde yapılacak kamulaştırmalarda yatırılacak miktar, ödenecek ilk taksit bedelidir.” şeklinde düzenlenmektedir.  İlgili kanun maddesi uyarınca 3634 sayılı Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanunu’ndan kaynaklanan hallerde, aceleliğine Cumhurbaşkanı’nca karar alınacak hallerde ve özel kanunlarla öngörülen olağanüstü hallerde idari makamlar tarafından acele kamulaştırma kararı alınmalıdır.

acele kamulastirma nedir
acele kamulastirma nedir

Acele Kamulaştırma Nedir?

Acele kamulaştırma, bazı olağanüstü şartların olması halinde idarenin olağan kamulaştırma işleminde yapması ve beklemesi gereken bazı süreçleri sonradan tamamlanmak üzere, kişilere ait taşınmazlara derhal el koymasına olanak sağlayan olağan kamulaştırmanın dışında kendine özgü istisnai bir kamulaştırma yöntemidir. Mülkiyet hakkı anayasal ve uluslararası sözleşmelerle korunan ve kişinin eşya üzerindeki hakimiyetini ifade eden temel haklardan biridir. Bu nedenle kanunda öngörülen usule uygun bir şekilde sınırlanabilir. Acele kamulaştırma mülkiyetin sınırlandırılma biçimlerinden biridir.

Anayasa madde 35’te temel hak ve ödevler başlığı altında mülkiyet hakkı “Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz.” şeklinde düzenlemektedir. Anayasa madde 46/1’de ise “Devlet ve kamu tüzel kişileri; kamu yararının gerektirdiği hallerde, gerçek karşılıklarını peşin ödemek şartıyla, özel mülkiyette bulunan taşınmaz malların tamamını veya bir kısmını, kanunla gösterilen esas ve usullere göre, kamulaştırmaya ve bunlar üzerinde idarî irtifaklar kurmaya yetkilidir.” denmektedir. Bu kapsamda mülkiyet hakkının sınırsız bir hak olmadığı açıkça anlaşılmaktadır. Acele kamulaştırma davalarında idare hukuku avukatı ile çalışmanız sizlerin faydasına olacaktır.

Acele Kamulaştırma Usulü

Acele kamulaştırma, mülkiyet hakkını kısıtlayan bir durum olduğu için kamu yararı aranmaktadır. Kamu yararı gereğince yapılan acele kamulaştırmanın kanunda ifade edilen hususlara göre yapılması gerekmektedir.

  • Kamulaştırma Bedeli İçin Yeterli Ödeneğin Ayrılması

Kamulaştırma Kanunu madde 3’te kamulaştırma işleminin yapılabilmesi için kamulaştırma bedelinin nakden ve peşin olarak veya kanunda belirtilen hallerde eşit taksitlerle ödemesi gerektiğini ifade etmiştir. Bu durumda taşınmaza ilişkin kamulaştırma bedeli tespit edilmelidir, aksi takdirde kamulaştırma işlemine başlanamayacaktır.

  • Kamu Yararı Kararının Alınması

Anayasa madde 35’e göre mülkiyet hakkı ancak ve ancak kamu yararı nedeniyle sınırlandırılabilir. Bu nedenle acele kamulaştırma yapılmadan önce kamu yararı kararının alınması gerekmektedir. Kamulaştırma Kanunu madde 5’te kamu yararı kararı alacak merciler; Kamulaştırma Kanunu madde 6’da ise kamu yararı kararına onay verecek merciler tek tek sayılmıştır. Cumhurbaşkanı veya bakanlıklar tarafından verilen kamu yararı kararlarının ayrıca onaylanması gerekmez.

  • Kamulaştırılacak Taşınmazın ve Sahibinin Belirlenmesi

Kamulaştırma yapılmadan önce hakkında kamulaştırma kararı alınacak olan taşınmaz ve ilgili taşınmazın sahibinin belirlenmesi gerekmektedir. Kamulaştırma Kanunu madde 7’ye göre ilgili taşınmazın bütün özelliklerini tespit ettirilmeli, taşınmazların sınırını, yüzölçümünü ve cinsini gösterir ölçekli planı yapılmalı veya yaptırılmalıdır. Hakkında acele kamulaştırma kararı verilecek olan taşınmazlarda, taşınmazların listesi Resmi Gazete’de yayımlanan acele kamulaştırma kararının ekinde yer almaktadır.

  • Kamulaştırma Kararının Alınması ve Tapu Siciline Şerh Verilmesinin İstenmesi

Yukarıda sayılan işlemlerin tamamlanmasının ardından taşınmaz ile ilgili kamulaştırma kararı alınmaktadır. 3634 sayılı Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanunu’ndan kaynaklanan hallerde, aceleliğine Cumhurbaşkanı’nca karar alınacak hallerde kamulaştırma kararı alma yetkisi Cumhurbaşkanı’na; özel kanunlarla öngörülen olağanüstü hallerde kamulaştırma kararı alma yetkisi projeyi gerçekleştirecek olan Bakanlığa aittir. Genel Müdürlük tarafından alınan kamu yararı kararı bağlı olduğu Bakanlık tarafından kararın onaylanmasıyla Cumhurbaşkanı’na sunulur ardından acele kamulaştırma kararı Resmi Gazete’de ilan edilir. İlgili taşınmaz hakkında kamulaştırma kararı alınmasından sonra taşınmazın kayıtlı bulunduğu tapu dairesine kamulaştırma kararı bildirilir ve tapu dairesi tapu siciline kamulaştırma kararı ile ilgili şerh koyar. Kamulaştırma işlemleri 6 ay içinde bitirilmelidir; aksi takdirde şerh tapu dairesi tarafından resen silinecektir.

  • İdarenin Satın Alma Usulüne Başvurması ve Taşınmaza El Konulması

İlgili taşınmaza el konulmadan önce bankaya yatırılan bedele bağlı kalınmaksızın taşınmazın bedelinin belirlenmesi gerekmektedir. İdare tarafından taşınmaza acele el konulabilmesi için Asliye Hukuk Mahkemesi’ne başvurulur, mahkeme 7 gün içinde atayacağı bilirkişilerce söz konusu taşınmazın değerini tespit ettirir. Değer tespit edildikten sonra İdare tarafından belirlenen değer bankaya yatırılarak mahkeme kararı ile taşınmaza el konulabilir, tespit edilen bedel taksitli ödenecek hallere ilişkin ise ilk taksitin taşınmaz maliki adına depo edilmesi yeterlidir. Yargıtay’ın bu karara göre kamulaştırılan taşınmaz malın sahiplerinin tespiti, kıymet takdir komisyonu ve uzlaşma komisyonu kurulması, tescil davası safhası, işlemlerinin ise sonra tamamlanabileceğini ifade etmiştir.

Acele el koyma kararını alan ve parayı depo ederek taşınmaza el atan idare ilk olarak taşınmazla ilgili satın alma usulünü denemelidir. Acele kamulaştırmada olağan kamulaştırmada olduğu gibi satın alma usulünün uygulanacağına dair bir düzenleme yoktur. Satın alma usulü için idare tarafından kıymet takdir komisyonu oluşturulur. Acele kamulaştırmada da öncelikle satın alma usulünün uygulanması, taşınmazın kamulaştırılmaması halinde Kamulaştırma Kanunu madde 10 uyarınca kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davasının açılması gerekmektedir. Mahkeme tarafından ilgili taşınmaz için belirlenen bedel, taşınmazın gerçek kamulaştırma bedeli değildir. Taşınmazın gerçek kamulaştırma değeri daha sonra açılacak bedel tespiti ve tescil davasında belirlenmektedir.

Acele Kamulaştırma Bedel Tespiti ve Tescil Davası

Bedel tespiti ve tescil davası açılmadan önce kamulaştırma öncesi araştırma işlemlerinin tamamı sona ermelidir. İlgili taşınmazın satın alma usulü ile kamulaştırılamaması halinde idare tarafından taşınmazın sahibine karşı taşınmazın bulunduğu yerdeki Asliye Hukuk Mahkemesi’nde kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davası açılır. İşbu davaya acele kamulaştırma davası da denilmektedir. Bedel tespit ve tescil davasında davalı olarak tapu maliki olarak görünen gerçek ve tüzel kişilerdir. Bu dava ile taraflar arasında uzlaşma sağlanarak kamulaştırma bedeli belirlenip kamulaştırılmak istenilen taşınmazın tapusu da idare adına tescil edilmektedir.

Taşınmaz maliki tarafından kamulaştırma işlemine idari yargıda iptal davası açıldığı takdirde Asliye Hukuk Mahkemesi iptal davasını bekletici sorun yapmak zorundadır. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen kamulaştırma kararı kesindir, ancak bedele ilişkin kısmı temyiz edilebilir. Acele kamulaştırma bedelinin bankadan çekilmesi için kararın kesinleşmesi gerekir. Karar kesinleşince acele kamulaştırma bedelinin bankadan çekilebilir. Yani acele kamulaştırma parası ne zaman ödenir? Sorusunun cevabı bedel tespiti davası kesinleştikten sonra ödenir olarak vermek yanlış olmaz.

acele kamulastirma sartlari
acele kamulastirma sartlari

Acele Kamulaştırma Süreci

Acele kamulaştırma nedeniyle el koyma için her şeyden önce yukarıda belirtilen aciliyet hallerinin somut olayda bulunması gerekmektedir. Süreç bu hallerin mevcudiyetinin tespitinin ardından başlar. Söz konusu sürecin aşamaları şunlardır:

  • Sürecin başlangıcı için kamulaştırma işlemini yapacak olan ilgili idarenin, kamulaştırılacak taşınmazların gerçek bedelinin tespitinin belirlenmesi amacıyla mahkemeye başvurması gerekir. Acele kamulaştırma görevli mahkeme, kamulaştırmaya konu olan taşınmazın bulunduğu yer Asliye Hukuk Mahkemesidir. Yani bedel tespiti de Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından yapılacaktır. Mahkeme, bu bedel tespitini en fazla 7 gün içerisinde karar bağlayacaktır.
  • Acele kamulaştırma görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen bedel tespiti kararının ardından belirlenen bedel, ilgili idare tarafından, kamulaştırmaya konu olan taşınmazların malikleri adına bankaya yatırılacaktır.
  • Acele kamulaştırma bedelinin bankadan çekilmesi için taşınmazların maliklerinin yani hak sahiplerinin kimlik bilgilerini ibraz etmesi gerekmektedir. Bu şekilde idarenin bankaya yatırdığı bedel, malik tarafından kullanılabilecektir.
  • Asliye Hukuk Mahkemesi’nin acele kamulaştırma bedel tespiti kararının ardından idare tarafından maliklere uzlaşma amacıyla bir tebligat gönderilir.
  • Malik ve idarenin yapacağı toplantıda idare, isterse maliklere tespit edilmiş bedelin üzerinde bir bedel, isterse de acele kamulaştırma bedel tespiti kararındaki bedeli önerebilecektir. Toplantı sonunda taraflar arasında anlaşma sağlanamazsa anlaşmanın sağlanamadığı hakkında bir tutanak tutulur. Taraflar arasında anlaşma sağlandığı takdirde ise ayrı bir anlaşma tutanağı tutulur ve taraflarca imzalanır.
  • Taraflarca anlaşma sağlandığı durumda kamulaştırmaya konu olan taşınmazın maliki en fazla 45 gün içerisinde tapudan ve taşınmaz üzerindeki tüm haklarından söz konusu idare lehine feragat ettiğini bildirir ve taşınmazın ilgili idareye tescilini sağlar.
  • Taraflar arasında anlaşma sağlanamadığı durumlarda ilgili idare yine görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesine taşınmazın kendi adına tescili ve bedel tespiti için dava açar. Bu usul Kamulaştırma Kanununun 10. maddesinde öngörülmüş bir usuldür.

Acele Kamulaştırmada “Acelelik Kararı”

Aciliyet kavramının anlam ve kapsamının değerlendirilmesi, idarenin keyfi eylemlerini önleyebilmek için oldukça önemli bir husustur. Acele kavramı pek tabii somut ve ölçülebilir bir kavram değildir. Şüphesiz ki idarenin bir takdir yetkisi vardır. Ancak bu yetkinin keyfiliğe yol açmaması amacıyla belirli sınırları olmalıdır. Sınırların bu gibi muğlak ifadelerle belirlenmesi durumunda öğretideki baskın görüşe göre idareye, idari işlemin sebep unsuru konusunda bir takdir yetkisi tanınmıştır. Ancak az önce de bahsedildiği gibi bu yetki sınırsız bir yetki değildir. Nitekim Anayasamızda belirtildiği üzere idarenin bütün işlem ve eylemlerine karşı yargı yolu açıktır. Bu ifadeden yola çıkarak, idarenin takdir yetkisinin olduğu alanların da yargısal denetime açık olduğu sonucuna rahatlıkla varılabilir. Bu yargısal denetim, idarenin işlemlerinin kamu yararına yönelik olup olmadığının ve bir kamu hizmeti taşıyıp taşımadığının denetiminden ibarettir.

Acele kamulaştırma hususunda idareye bir takdir yetkisi verilmiş olduğu açıktır. Bu yetki idare hukukunun temel ilkelerine, Anayasaya ve yürürlükteki yasalara aykırı olmayacak şekilde kamu yararının sağlanması amacıyla kullanılır. Acele kamulaştırma halleri; kamu hizmetinin devamlılığının ve kamu yararının sağlanabilmesi, olağanüstü bir olayın mevcut olması ve kamu yararının bu olağan dışı usulle sağlanmasının gerekli olması durumlarında mevcuttur.

Ayrıca belirtmek gerekir ki, acele kamulaştırma halinde kamulaştırılan taşınmazın maliki ile idare arasında zarar dengesi gözetilmeli, mülkiyet haklarının belirliliği muğlak bırakıp mülkiyet hakkı zedelenmemelidir. Acele kamulaştırmanın gerekliliği somut olarak, sınırları belli bir şekilde kanıtlanmış olmalıdır. Kamulaştırma işleminin “acil” nitelikte olup olmadığının belirlenmesinde idare tarafından dikkate alınacak hususlar şunlardır:

  • Bu karar genel veya ucu açık nitelikte olmamalıdır. Belirli ve somut olmalıdır. Kamulaştırma işlemleri belirli ve sınırlı olmalı, kamulaştırmanın kapsamı net ve sınırları belirli olmalıdır. Söz konusu kamulaştırma işlemi süreklilik sağlayacak nitelikte olmamalıdır.
  • Bu nedenle el koyma konusu olan taşınmazlar ayrı ayrı belirtilmelidir.
  • Bu kararı alan tarafından acele kamulaştırma nedeniyle el koyma kararı verilirken olağanın dışında bir durum mevcut olmalıdır.
  • Kamu yararı ve kamu hizmetini sağlama amacı güdülmelidir.
  • Acele durum somut ve objektif olarak belirlenmelidir.

Acele Kamulaştırma Bedeli

İdarenin görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesine başvurmasıyla mahkeme, söz konusu taşınmazın değer tespitini yapar. Ancak bu nihai kamulaştırma bedeli değildir. Nihai bedel, acele kamulaştırma nedeniyle el konulan taşınmazla ilgili diğer olağan kamulaştırma işlemlerinin tamamlanmasıyla yani Kamulaştırma Kanununun 7, 8 ve 10. maddelerinin ışığında belirlenecektir. Kamulaştırma yapacak olan idare, mahkemenin belirlediği bu değer tespiti bedelini, taşınmazın maliki adına bankaya yatırmak zorundadır. Ancak mahkeme, bu aşamada taşınmazın tesciliyle ilgili bir karar vermez.

Aynı kanunun acele kamulaştırma başlıklı 27. maddesi “(…) taşınmaz malın 10 uncu madde esasları dairesinde ve 15 inci madde uyarınca seçilecek bilirkişilerce tespit edilecek değeri, idare tarafından mal sahibi adına 10 uncu maddeye göre yapılacak davetiye ve ilanda belirtilen bankaya yatırılarak o taşınmaz mala el konulabilir” diyerek 10. maddeye atıfta bulunduğundan taşınmazın kıymeti, Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine göre bir bilirkişi kurulu ile belirlenecektir. Maddede de belirtildiği gibi bu bilirkişi kurulu mahkemece serbestçe değil yine aynı kanunun 15.maddesi uyarınca seçilecektir.

Acele Kamulaştırma Bedelinin Bankadan Çekilmesi

Kamulaştırma Kanunu madde 27’ye göre idare tarafından mal sahibi adına acele kamulaştırma bedeli bankaya yatırılmaktadır. Acele kamulaştırma bedelini bankaya yatıran idare ardından aldığı makbuzu mahkemeye sunmaktadır. Bunun üzerine mahkeme acele el koyma kararı vermektedir; söz konusu bu karar ilgili taşınmaz sahibine tebliğ edilmektedir.

Taşınmaz sahibine tebliğin ardından taşınmaz sahibi, tapuda ferağ vererek bankada adına yatırılan parayı aldığı takdirde kamulaştırma işlemi kesinleşir ve kamulaştırma bedeli olur. Taşınmaz sahibinin ferağ vermemesi halinde İdare tarafından Kamulaştırma Kanunu kapsamında kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davası açılmaktadır.

Cumhurbaşkanı’nca Alınan Acele Kamulaştırma Kararları

Bakanlar Kurulu’na ait olan acelelik hali bulunduğuna dair yetki 02.07.2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 86. maddesiyle Cumhurbaşkanı’na tanınmıştır. İdare tarafından daha çok projenin planlanan sürede bitirilememesi ve sürecin çıkmaza girmesi hallerinde de, başladıkları projenin hızlıca bitirilebilmesi adına başvurdukları yoldur. Cumhurbaşkanı tarafından acele kamulaştırma kararının alınabilmesi için;

  • İlgili projenin yürütülmesinden sorumlu genel müdürlük tarafından kamu yararı kararı alınmalı,
  • Alınan kamu yararı kararı genel müdürlüğün bağlı olduğu bakanlık tarafından onaylanmalı,
  • Cumhurbaşkanı tarafından projenin veya yatırımın aciliyet taşıdığına karar verilmelidir.

Cumhurbaşkanı tarafından aciliyet kararı verildikten sonra söz konusu acele kamulaştırma kararı Resmi Gazete’de ilan edilmelidir. İlandan sonra idarece ilgili taşınmazın bulunduğu yer Asliye Hukuk Mahkemesi’nde bedel tespit davası açılır; dava açıldıktan sonra 7 gün içinde acele el koyma kararı verilir. Cumhurbaşkanı tarafından verilen acele kamulaştırma kararına karşı dava yolu açıktır. İstisnai durumlarda uygulanması sebebiyle Danıştay Cumhurbaşkanı tarafından verilen acele kamulaştırma kararının iptalinde birtakım farklı kriter getirmiştir.

Acele Kamulaştırma Kararının Yargılama Usulü

Acele kamulaştırma 2019 kararına karşı İYUK madde 20/A gereğince ivedi yargılama usulü uygulanmaktadır. İYUK madde 20/A “İvedi yargılama usulü aşağıda sayılan işlemlerden doğan uyuşmazlıklar hakkında uygulanır:

a) İhaleden yasaklama kararları hariç ihale işlemleri.

b) Acele kamulaştırma işlemleri.

c) Özelleştirme Yüksek Kurulu kararları.

d) 12/3/1982 tarihli ve 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu uyarınca yapılan satış, tahsis ve kiralama işlemleri.

e) 9/8/1983 tarihli ve 2872 sayılı Çevre Kanunu uyarınca, idari yaptırım kararları hariç çevresel etki değerlendirmesi sonucu alınan kararlar.

f) 16/5/2012 tarihli ve 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun uyarınca alınan Cumhurbaşkanı kararları.”

İvedi yargılama usulünde dava açma süresi 30 gündür, dava süresi Cumhurbaşkanı tarafından kararının Resmi Gazete’de ilan etmesi başlamaktadır. Dava dilekçesine karşı savunma süresi 15 gündür, haklı bir sebebin varlığı halinde istek üzerine bir defaya mahsus olmak kaydıyla 15 günü geçmemek üzere süre uzatılabilir. İvedi yargılama usulünde savunmaya cevap ve ikinci savunma dilekçesi bulunmamaktadır. Dosyanın tekemmülünden itibaren dava en geç 1 ay içinde karara bağlanmaktadır.

Acele kamulaştırma kararına karşı açılacak davada davacının menfaatinin ihlal edilmesi gerekmektedir. Menfaat ilişkisi olmadığı takdirde kişi dava açamaz. Söz konusu menfaatin kişisel, meşru ve güncel olması gerekmektedir ve dava süresince menfaat devam etmelidir.

Kiracıların acele kamulaştırma kararına karşı dava açma ehliyetleri bulunmamaktadır, meşru ve güncel menfaatlerinin olmadığı kabul edilmektedir. Barolar, Mimarlar Odası gibi kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ise kendi mülkiyetlerinde bulunmayan taşınmazlar ile ilgili dava açma ehliyetleri bulunmamaktadır.

Yetkili ve Görevli Mahkeme

İYUK madde 34/1’de “İmar, kamulaştırma, yıkım, işgal, tahsis, ruhsat ve iskan gibi taşınmaz mallarla ilgili mevzuatın uygulanmasında veya bunlara bağlı her türlü haklara veya kamu mallarına ilişkin idari davalarda yetkili mahkeme taşınmaz malların bulunduğu yer idare mahkemesidir. denmektedir. Bu kapsamda kural olarak, taşınmazın bulunduğu yer İdare Mahkemesi’nde açılmaktadır.

İstisnai olarak ise, Cumhurbaşkanı tarafından tesis edilen ve Resmi Gazete ile ilan edilen acele kamulaştırma kararının iptaline ilişkin davalar ilk derece mahkemesi olarak doğrudan Danıştay’da görülmektedir.

idare mahkemesine mudahale dilekcesi

İdare Mahkemesine Müdahale Dilekçesi

Nafaka indirim davası, nafaka yükümlüsü ya da alacaklısının maddi durumunda gelen değişiklik sebebiyle nafaka miktarının değiştirmek için açılan davaya denir. […]

vakif universitelerinin ogretim ucreti davalari

Vakıf Üniversitelerinin Öğretim Ücreti Davaları

Nafaka indirim davası, nafaka yükümlüsü ya da alacaklısının maddi durumunda gelen değişiklik sebebiyle nafaka miktarının değiştirmek için açılan davaya denir. […]

disiplin hukukunda supheden sanik yararlanir ilkesi

Disiplin Hukukunda Şüpheden Sanık Yararlanır İlkesi

Nafaka indirim davası, nafaka yükümlüsü ya da alacaklısının maddi durumunda gelen değişiklik sebebiyle nafaka miktarının değiştirmek için açılan davaya denir. […]

X
kadim hukuk ve danışmanlık